DEPREM TEHDİDİNDEN SONRA İZMİR’DE YAPILARIN DURUMU ELE ALINIYOR
İstanbul Silivri’de meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, deprem tehdidi en yüksek kentlerden biri olan İzmir’deki binaların durumu yeniden tartışma konusu oldu. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapılan yapı stoku envanter çalışması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaklaşık 100 bin binanın kontrol edildiğini belirten Atak, Karşıyaka’da yeni bir envanter çalışmasına başlanacağını ifade etti. İzmir genelindeki yapı durumunu net bir şekilde değerlendirebilmek için Konak’ta da yapı stoku envanter çalışmasının tamamlanmasının gerekli olduğunu söyledi.
ÇALIŞMALARDA İYİMSER GÖRÜŞLER
İnşaat Mühendisleri Odası olarak olumlu bir bakış açısına sahip olduklarını vurgulayan Atak, “Bayraklı ve Bornova ilçelerinde tamamladığımız envanter çalışmalarından elde edilen verilere dayanarak, kent genelinde yüzde 35-40’lık bir bilgiye ulaşacağız.” dedi. Yapı stokunun en önemli özelliklerinden birinin binaların inşa yılı olduğunu belirten Atak, 1999 depreminden sonra değişen yönetmeliklerle birlikte hazır beton kullanımının zorunlu hale getirildiğini hatırlattı.
ZEMİN-KONSTRÜKSİYON ETKİLEŞİMİ
Yapım yılının önemli bir kriter olduğuna dikkat çeken Atak, zemin sınıfının da yeterli olmadığını söyledi. “Kayalık bölgelerde binalar güvenilirdir, alüvyon zeminler her zaman risklidir” gibi varsayımların yanıltıcı olabileceğini belirten Atak, “Asıl önemli olan, yapının zeminle etkileşimidir. Depreme dayanıklılıktan bahsettiğimizde, hem yapı hem de zemin ortaklaşa bir orkestra gibi çalışıyor. Bu yüzden envanter çalışmalarını kritik bir konu olarak değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.
YERLEŞİM YOĞUNLUĞU VE ZEMİN ANALİZİ
İzmir’de yerleşim yoğunluğuna bakıldığında Bayraklı, Konak, Bornova, Karşıyaka ve Çiğli ilçelerinin alüvyon zemin üzerinde yüksek oranlarda yer aldığını belirten Atak, kaya derinliğinin 200-250 metre civarında olduğunu ifade etti. “Bu durumu kabul ederek yapılaşmayı öğrenmek ve bilmek zorundayız. Aksi takdirde İzmir’i boşaltmak zorunda kalabiliriz.” diyen Atak, yerel yönetimlere, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve AFAD gibi yetkili kurumlara önerilerde bulunarak, bilgi durumunu en üst düzeye çıkartma gerektiğinin altını çizdi.
ENVAİTER ÇALIŞMALARI HIZLANACAK
İzmir’deki 2020 depreminden sonra başlanan envanter çalışmalarında, Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaklaşık 100 bin binanın kontrol edildiğini belirten Atak, hazırlanan raporun İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edildiğini aktardı. Karşıyaka’da bu çalışmaların yakında başlayacağını kaydetti. Atak, “Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile hızlandırılmış birtakım değerlendirme yöntemleri üzerinde çalışıyoruz. Önceliklendirilmiş binalar üzerinde performans analizi yaparak, güçlendirilmesi ya da dönüştürülmesi yönünde karar verme aşamasına ulaşacağız.” dedi. Şube Başkanı Atak, Karşıyaka’nın ardından Konak’ta gerçekleştirilecek çalışmayla İzmir genelinde doyurucu bir veri toplayacaklarını belirtti.