Marmara Bölgesi’nde yaklaşan büyük bir deprem tehdidinin ortasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, yaklaşık 3 milyon kişinin çökme riski altındaki binalarda yaşadığını belirterek alarm veriyor. Profesör Naci Görür’e göre, İstanbul’u her an vuran bir deprem riski %47’ye yükseldi ve şehrin olası bir sismik olaya hazırlıklı olup olmadığı konusundaki endişeleri artırdı.
İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Murat Yün, olası bir deprem durumunda ağır hasar görmesi veya çökmesi beklenen binalarda 3 milyona yakın kişinin yaşadığını vurguluyor. Bu konu, İstanbul’daki dayanıksız yapıların sismik faaliyetlere karşı ortaya koyduğu kritik zorlukların altını çizmektedir.
Bursa yakınlarındaki Mudanya merkezli depremlerin ardından, İstanbul’un önemli bir Marmara depremine hazır olup olmadığına ilişkin sorular yeniden gündeme geldi. Marmara Denizi’nde 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklenirken, kentteki yüksek riskli konut sayısı yaklaşık 1,3 milyona ulaştı.
Ünlü jeolog Prof. Dr. Naci Görür, Mudanya yakınlarındaki son depremlerin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolunda meydana geldiğine dikkat çekiyor. Önemli Marmara depreminin de aynı fay hattının kuzey kolunda gerçekleşmesi bekleniyor. Görür, İstanbul’da her an bir deprem meydana gelme olasılığının %47’ye yükseldiğini ve depreme hazırlıklı olmanın aciliyetinin altını çizen endişe verici bir istatistik olduğunu iddia ediyor.
İstanbul günlük %47’lik bir deprem beklentisiyle boğuşurken, hükümet savunmasız yapılar sorununu ele almayı amaçlayan düzenlemeler yaptı. Bununla birlikte, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”, sismik riske yeterince öncelik vermediği, kapsamlı bir planlama yaklaşımından yoksun olduğu, korunan alanların potansiyel olarak yapılaşmaya açıldığı ve özel mülk sahipliğinde değişiklikleri tetiklediği için eleştirilere maruz kalmıştır.
İBB’nin değerlendirmelerine göre, İstanbul’daki 1,2 milyon binadan 800.000’i 2000 yılında yürürlüğe giren yönetmeliklerden önce inşa edildi. Bu binaların yaklaşık 200.000’inin deprem anında ciddi hasar görmesi veya çökmesi bekleniyor. Kentin sismik aktiviteye karşı savunmasızlığı göz önüne alındığında, bu yapısal kaygıları ele almanın aciliyeti açıktır.