FATİH ÖZDEMİR’İN MÜZESİ VE EŞYA TUTKUSU
Niğde’de yaşayan Fatih Özdemir; evini bir müzeye dönüştürerek 200 yılı aşkın geçmişe sahip yüzlerce eseri sergiliyor. Eski para ve pul koleksiyonu ile dikkat çeken Özdemir; atölyesinde, zamanla yıpranmış eşyaları dönemin estetiğine yeniden kavuşturuyor. Özdemir, çocukken ilgisini çeken eşyaları toplamak amacıyla evinin zemin katını bir kültür evi ve müze gibi düzenlediğini belirtiyor. Eski eşyalar ve objelerle dolu bu alanda, ziyaretçilerin kendi anılarını bulabilmesinin kendisine mutluluk verdiğini ifade ediyor.
MÜZE HAYALİ VE ZORLU YOLCULUK
Kaynak ustası olan 54 yaşındaki Özdemir; 2011 yılından beri eski eşyalar, paralar ve pullar biriktirmeye başladığını aktarıyor. Müze hayalini gerçekleştirmek için birçok zorlu aşamadan geçtiğini ifade eden Özdemir, “Hayalimi gerçekleştirirken birçok zorlu aşamadan geçtik. Böyle bir atölyeyi, müzeyi oluşturmayı hep istiyordum” diyor. Her geçen gün zenginleşen müzesinin oluşumunda, eş dostun katkılarının da büyük önemi olduğunu vurguluyor. Gelen ziyaretçilerin burada mutlaka bir anı bulabildiğini ve bu durumun kendisini mutlu ettiğini aktarıyor.
ÇOCUKLUĞU VE HATIRALARINA DÖNÜŞ
Özdemir, çocukluğunda alamadığı eşyaları toplamanın kendisine büyük mutluluk verdiğini belirtiyor. “Ben çocukken hangi eşyalarla yüz göz olmuşsam o eşyaları toplamaya çalışıyorum” diyen Özdemir, anılarını canlandırma çabası içinde olduğunu dile getiriyor. Örneğin, çocukken sahip olamadığı mandolin ve mızıka gibi müzik aletlerini şimdi topluyor. Aynı zamanda bir hurdacı tablasında çocukluğuna dair bir şey gördüğünde onu alma arzusunu da paylaşıyor.
RESTORASYON VE İLGİSİZLİK
Özdemir, çok eski ve orijinal görüntüsünü kaybetmiş eşyaları yenileyerek, otantik yapısını korumanın peşine düştüğünü de aktarıyor. “Aldığım ve orijinal görüntüsünü kaybetmiş eşyalara günlerce uğraşıyorum” diyor. Ancak aynı zamanda bu tutkunun bir yerde frenlenmesi gerektiğini vurguluyor. “Bir paranın değeri bir ev satın alabilecek düzeyde olabiliyor” ifadesini kullanarak, bir sınır koymanın önemine değiniyor. Özdemir, çocuklarının bu uğraşlara ilgi duymadığını ve buna rağmen çabalarının nafile olduğunu söylüyor, aynı zamanda gelecekte bu tür eşyaların kaybolacağını düşündüğünden kaygılı.