Olayın Gelişimi
Samsun’da zabıta memuru Selçuk Kurt’un (35) ‘muhtarlık seçimi’ tartışmasında tabancayla vurarak öldüren Recep Soylu (37) ile onu azmettirdiği öne sürülen İsmail Şanlı’nın (36) müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandıkları davanın ilk duruşması gerçekleştirildi. Duruşmada Selçuk Kurt’un eşi Özlem Kurt (35), “Kızımın doğum günüydü, pasta almak için dışarı çıkmıştı. Evden çıkarken, ‘Kızım sana ne alayım’ diye sordu. Eşimin son sözü bu oldu” şeklinde ifade verdi. Olay, 29 Mayıs’ta saat 18.30 sıralarında, İlkadım ilçesi Fatih Mahallesi Katip Çelebi Sokak’ta yaşandı. Selçuk Kurt, kahveden çıkarken yanına yaklaşan otomobilin sürücüsü İsmail Şanlı ile konuşmaya başladı.
Tartışmanın Şiddete Dönüşmesi
Konuşma sırasında tartışma başladı ve duran otomobilin yolcu koltuğunda oturan Recep Soylu, inerek Kurt’a tabancayla 2 el ateş etti. Olaydan hemen sonra Soylu, aynı otomobille kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye polis ve sağlık ekipleri gönderildi. Yaralanan Kurt, ilk müdahalenin ardından Samsun Gazi Devlet Hastanesi’ne sevk edildi fakat hayatını kaybetti. Olayın ardından polis, İsmail Şanlı ve Recep Soylu’yu yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından iki şüpheli adliyeye sevk edilerek tutuklandı. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, Recep Soylu hakkında ‘Kasten öldürme’, İsmail Şanlı hakkında ise ‘Azmettirme’ suçlarıyla müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.
Sanıkların Savunmaları
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar ve Selçuk Kurt’un eşi Özlem Kurt ile taraf avukatları katıldı. İsmail Şanlı, savunmasında, “Selçuk ile muhtarlık seçimlerinden dolayı aramızda kırgınlık vardı. Bu olaydan 1 ay önce eşimle pazardan döndüğüm esnada Selçuk beni durdurdu. Çocuğumun yanında bana küfretti ve ‘Seninle görüşeceğim, neden seçimde bize destek vermedin’ dedi. Çocuğum var diye ağzımı açmadım. Olay günü aracımla eve giderken Recep, ‘Beni eve bırakır mısın?’ dedi. Bana neden canın sıkkın diye sordu, durumu anlattım. Recep de benimle gelmek istedi, gerek yok desem de geldi. Oradan sonra onu işe bırakacaktım. Gittiğimizde Selçuk bana yumruk atmaya başladı. Kemerim bağlıydı, çözerek konuşmaya çalıştım. Recep ayırmak için aşağı indi. Beni bırakarak Recep’e hakaret etti. Daha sonra 2 el ateş sesi duydum. Ne şekilde ateş edildiğini görmedim. Selçuk olay sırasında elini beline atar gibi oldu. Recep ile olay yerinden uzaklaştım. Onu ben azmettirmedim. Olayın içinde kasıtlı yer almadım” dedi.
Olay Sırasındaki Durum
Tutuklu sanık Recep Soylu, savunmasında, “İsmail bana Selçuk’tan bahsetmedi. Ben onu tanımıyorum. Selçuk, aracın önüne çıktı. İsmail camı açtıktan sonra maktul genel olarak ortada küfretti. İsmail, aşağı inmeden maktulü düzgün konuşması için uyardı. Bu sırada maktul kapıyı zorluyordu. İsmail kemerini açarak aşağı indi. Ben kendisini uyardım. Bu sefer bana küfretti. Elini beline attı. Bizi öldürmekle tehdit ettiği için belimdeki silahı çıkardım. 2 kez havaya ateş ettim. Daha sonra araca bindim” şeklinde belirtti. Duruşmada Özlem Kurt da, “Kızımın doğum günüydü, pasta bekliyorduk. Eşim pasta almak için dışarı çıkmıştı. Evden çıkarken kızıma ‘Kızım sana ne alayım’ diye sordu. Eşimin kızına son sözü bu oldu” dedi. Mahkeme heyeti tanıklar ve sanıkları dinledikten sonra duruşmayı erteledi.