KOÇ HOLDİNG’İN YATIRIM STRATEJİLERİ
Son dönemde Koç Holding’in Romanya’daki yatırımları ve Ford Otosan’ın Craiova tesislerini satın alması, “Koç Türkiye’den çıkıyor” iddialarını gündeme getirdi. Ancak Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Koç, bu iddialara net bir yanıt veriyor. Türkiye’nin Koç Grubu’nun ana merkezi olmaya devam ettiğini ve yatırımlarının büyük bir kısmının ülkede gerçekleştiğini vurguluyor. Otomotiv sektöründeki dönüşüm, Romanya’daki stratejik hamleler ve Türkiye’nin ekonomik potansiyeli hakkında kapsamlı açıklamalar yaparak tartışmalara noktayı koydu.
YATIRIMLARIN ÖNEMİ
Ali Koç, son 6 yılda otomotiv sektörüne yapılan 10 milyar dolarlık yatırımların %95’inin Türkiye’de gerçekleştiğini belirtiyor. Ford Otosan’ın 1 milyona yakın üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi haline geldiğini ifade eden Koç, “Bizim işlerimizin anası, danası Türkiye’de. Türkiye’den çekilme gibi bir durum asla söz konusu değil” diyor. Romanya’daki yatırımların ise Türkiye’deki üretim kapasitesini artırmak ve Ford ile ortaklığı daha da güçlendirmek için stratejik bir hamle olduğunu vurguluyor. Koç, “Romanya’ya iyi işler yaptığımız için geldik. Oradaki büyüme, Türkiye’deki kapasiteyi destekliyor” açıklamasında bulunuyor.
ROMANYA YATIRIMLARI VE BÜYÜME STRATEJİSİ
Romanya’daki yatırımlar, Koç Holding’in 2002 yılında Beko ile giriş yaptığı ve başarılı sonuçlar aldığı bir pazar olarak öne çıkıyor. Ali Koç, Romanya’nın AB üyesi olmasının, üretim maliyet avantajlarının ve Türkiye’ye yakınlığının stratejik bir tercih olduğunu belirtiyor. Ford Otosan’ın Craiova tesislerini satın almasıyla, tam elektrikli araç üretiminde önemli bir adım atıldığını dile getiren Koç, “Romanya’da kapasite açtık, buradan modeller Türkiye’ye geldi. Bu, bir çekilme değil, büyüme stratejisidir” diyor. Ayrıca, Romanya’da güneş enerjisi, savunma sanayi ve sağlık sektörüne yönelik yatırımların planlandığını duyuruyor.
TÜRKİYE’NİN OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ ROLÜ
Koç, Türkiye’nin otomotiv sektöründe son 20 yılda büyük bir sıçrama yaptığını ve bir “mükemmeliyet merkezi” haline geldiğini vurguluyor. Ford Otosan’ın elektrifikasyon sürecinde Ford’un global dünyasında kilit bir rol üstlendiğini belirten Koç, “Son 5-6 yılda üretim kapasitemiz 612 bine, ihracatımız 9,4 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin ilk entegre üretim tesisini kurduk. Hem içten yanmalı, hem hibrit, hem elektrikli araçları aynı tesiste üretiyoruz” diyor. Ayrıca, Volkswagen ve Iveco ile yapılan iş birliklerinin Türkiye’nin otomotivdeki rekabet avantajını pekiştirdiğini ifade ediyor.
EKONOMİK VE HUKUKİ ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK
Ali Koç, Türkiye’deki ekonomik ve hukuki öngörülebilirlik konusuna da değiniyor. “Üzülerek söylüyorum, bizim ülkemiz ne yazık ki sosyal medyada köpürtülen iddialarla yönetiliyor. Hukuk sistemi ve öngörülebilirlik, yatırımcı için çok önemli. Türkiye’nin olağanüstü bir potansiyeli var, ancak bu potansiyeli değerlendirebilmek için güven ortamı şart” diyor. Koç, devletin sunduğu teşviklerin dünya standartlarında olduğunu, ancak yatırımcının kendini güvende hissetmesi gerektiğini vurguluyor. “Biz ülkemize güveniyoruz ve yatırımlarımıza devam edeceğiz” diyerek, Koç Holding’in Türkiye’ye olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.
GELECEK PLANLARI VE DÖNÜŞÜM
Koç, otomotiv sektörünün elektrifikasyon ve otonom araçlarla büyük bir dönüşümden geçtiğini, ancak bu süreçte bazı yavaşlamalar yaşandığını belirtiyor. “Elektrifikasyonda bir frene basma var. Şarj altyapısı, maliyetler ve regülasyonlar bu süreci etkiliyor” diyen Koç, Türkiye’nin bu dönüşümde geri kalmaması gerektiğini ifade ediyor. Ford Otosan’ın Türkiye’de tam elektrikli araç üretimine öncülük ettiğini ve gelecekte bu alanda liderliğini sürdüreceğini sözlerine ekliyor.