Kocaeli Üniversitesi, Bitki Türlerine Odaklanıyor

Kocaeli Üniversitesi’nin Bitki Koruma Projesi

Kocaeli Üniversitesi ve sanayi iş birliğiyle yaklaşık 5 yıldır oluşturulan 5 kişilik ekip, üniversitede yürütülen projede, Kocaeli ilinde nesli tükenmekte olan veya tehdit altındaki bitki türlerini tespit ederek, doku kültürü yöntemleriyle bu bitkilerin çoğaltılmasını sağlıyor. Kocaeli’nin çeşitli ekosistemlerinde bulunan bu bitkilerin laboratuvar ortamında üretilip doğaya kazandırılması hedefleniyor.

50’DEN FAZLA TÜR BELİRLENDİ

Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda Acemi, doğadaki popülasyonları koruma amacında olduklarını belirterek, “Biz üniversite ve sanayi iş birliğiyle Kocaeli içerisindeki nesli tükenmek üzere olan veya tehdit altındaki bitki türlerini bulup, bunları doku kültürü yöntemleriyle, bitki biyoteknolojisi yöntemleriyle burada çoğaltıp tekrar doğaya aktarıyoruz. Bunun için Kocaeli’de belirlediğimiz endemik olan 50’nin üzerinde tür var” ifadelerini kullandı. Özellikle 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde ise bu yıl üzerinde çalıştıkları bitkileri Kandıra ilçesindeki kıyı kumullarına aktarmayı planladıklarını kaydetti.

400-500 ADET ÜRETİLDİ

Doç. Dr. Acemi, odaklandıkları dört bitki türünden her birinden yaklaşık 400 ila 500 adet üretip doğaya kazandırdıklarını söyledi. “Mavi yıldız, Riva sığırkuyruğu, kum zambağı ve bu yıl üzerinde çalıştığımız Kilyos düğmesi gibi türlere odaklandık” diyen Acemi, bu süreçte tohumları kullanarak çoğaltma yöntemlerini uyguladıklarını belirtti. Eğer tohum bulamazlarsa yaprak veya sürgünleri kullandıklarını ifade etti.

Laboratuvar Süreci Detayları

Doç. Dr. Acemi, laboratuvar süreci ile ilgili de bilgi vererek, “Laboratuvara getirip bunları önce dezenfekte ediyoruz ve daha sonra yapay besiyerlerini kültüre alıyoruz. Önce sürgünleri çoğaltıyoruz; daha sonra köklendiriyoruz. Köklendirilen sürgünler, toprağa alıştırılıyor ve dış ortama aktarmadan önce genetik analizler yapıyoruz. Anaç bitki ile aynı genetik yapıya sahiplerse bunları güvenle toprağa aktarıyoruz” şeklinde konuştu.

Tıbbi Önemi Vurgulandı

Ancak sadece sürdürülebilir biyoçeşitlilik değil, “aynı zamanda tıbbi açıdan da önemli bitkilere odaklanıyoruz. Bitkilerin içerisindeki antioksidan ve fenolik maddeleri inceleyerek, bu bitkilerin tıbbi olarak kullanılabilirliğini belirlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Amacımız Biyoçeşitliliği Koruyabilmek

Doç. Dr. Acemi, “5 yıl önce başladığımız bu çalışmada aslında en büyük amacımız, Kocaeli ili özelinde ülkemizin biyoçeşitliliğine katkıda bulunmaktır” dedi. Kocaeli’nin farklı ekosistemlerinin sunduğu biyoçeşitliliği korumak için yürüttükleri çalışmalara dikkat çekti.

Özel Çoğaltım Metodları Geliştiriliyor

Acemi, her bitki türü için özel bir çoğaltım metodu geliştirdiklerini ve bu bilgileri bilimsel yayınlar aracılığıyla paylaşarak, bu türlerin gelecekteki biyoçeşitliliği koruma çalışmalarına katkıda bulunduklarını aktardı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ilgili projelerin kapsamında yer aldıklarını belirtti.

Projenin Gurur Verici Sonuçları

Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi Gizem Kırmaz, “Yüksek lisansımı da Kocaeli Üniversitesi’nde ‘doku kültürü’ üzerine tamamladım. Riva sığırkuyruğunun laboratuvar ortamında çoğaltılmasına çalıştım, bu da biyoçeşitliliğe katkı sağladığımız için çok gurur verici bir durum” diyerek, projeye olan katkısını vurguladı.