BURSA’DA SARSINTI MEYDANA GELDİ
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde dün saat 13.43’te 4 büyüklüğünde bir sarsıntı gerçekleşti. Sarsıntının 9,74 kilometre derinlikte meydana geldiği bildirildi. Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara Bölgesi’ndeki fay hatlarını ve depremlerle ilgili riskleri değerlendirerek Bursa’daki bu sarsıntıyı “depremcik” olarak adlandırdı. Ercan, 4’ten küçük depremlerin “deprem” olarak tanımlanmasının uygun olmadığını vurguladı ve bu tür sarsıntıların halk arasında paniğe sebep olmaması gerektiğini belirtti. “Bunlar o bölgedeki yerel gerginlik boşalmalarıdır. Ancak bu küçük sarsıntılar büyük depremleri engellemez. 7 büyüklüğünde bir depremin önlenmesi için 3200 tane 5 büyüklüğünde deprem olması lazım. 3 büyüklüğünde ise 30 bin tane sarsıntı gerekiyor.”
MARMARA DEPREMİ NE ZAMAN OLACAK?
Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depremin tarihi hakkında bilgi veren Ahmet Ercan, bölgenin mevcut durumda büyük bir deprem üretmeyecek kadar gerginlik boşalttığını açıkladı. Ercan, “Marmara 1999’daki 7.6 büyüklüğündeki depremle gerginliğini büyük oranda boşalttı. Benim geliştirdiğim algoritmaya göre Marmara’da 2045’ten önce büyük bir deprem beklenmiyor. Hatta bu tarih 2075 veya 2150’ye kadar gecikebilir. Şu an ‘her an deprem olacak’ demek bilimsel olarak doğru değildir” şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Marmara’da yakın zamanda deprem beklentisi içinde olan uzmanların görüşleriyle çelişiyor. Ancak Ercan, bilimsel analizlerine dayanarak bu görüşünü savunuyor.
İSTANBUL’DA NÜFUS YOĞUNLUĞU GİBİ GEREKEN BİR KONU
İstanbul’un nüfus yoğunluğunun oldukça yüksek olduğunu belirten Ahmet Ercan, şehirde yapılması gereken en önemli şeyin kentsel dönüşüm değil, nüfus yoğunluğunun azaltılması olduğunu ifade etti. “2007 ve 2017’de deprem yönetmelikleri çıktı. Ancak İstanbul’da gerçek anlamda kentsel dönüşüm yapmak için 25 milyar dolar gerekir. Şu an yapılan şey aslında yapısal dönüşümdür. Yeşil alanlar, düşük katlı binalar oluşturulmalı ve İstanbul’un yükü azaltılmalıdır.” Ercan, olası büyük bir depremin İstanbul’un nüfus yoğunluğu nedeniyle oluşturacağı büyük riske dikkat çekti.
TÜRKİYE’NİN EN RİSKLİ DEPREM BÖLGELERİ
Türkiye’nin en tehlikeli deprem bölgelerini de açıklayan Ercan, özellikle Bingöl ve Adapazarı’na vurgu yaptı. “Türkiye’de hiçbir yerde deprem olmasa bile Bingöl’de mutlaka olur. Çünkü Bingöl, Türkiye’nin en çekinceli deprem bölgesidir. Ayrıca Adapazarı ve Sakarya çukuru da depremlerin yoğun olduğu bölgelerdir. Burada yaşanacak büyük bir deprem, İstanbul’da ciddi sarsıntılara yol açabilir.” Ahmet Ercan’ın bu değerlendirmeleri, Marmara Depremi’nin ne zaman olacağına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi ve Marmara’da yaşayan milyonlarca insan için deprem riski hala büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.