BANKACILIK DEVRİ MORGAN STANLEY’DEN 2025 TAHMİNLERİ
Bankacılık devi Morgan Stanley, gelişmekte olan piyasalara yönelik 2025 tahminlerini içeren bir rapor yayımladı. ABD merkezli yatırım bankası, Türkiye’deki ekonomi yönetiminin sıkı bir makro politika duruşu uygulayarak, makro dengesizlikleri azalttığını ve dış tamponları güçlendirdiğini belirtti. Morgan Stanley, 2025’te Türkiye’de ılımlı bir büyüme beklerken, enflasyonun da yüzde 20’nin ortalarına gerileyeceğini öngördü. TCMB’nin kademeli faiz indirimi döngüsüne gelecek yıl başlayacağını tahmin etti.
MAYIS’TAN BU YANA POLİTİKA DEĞİŞİKLİKLERİ
Morgan Stanley, Türkiye analizinde şu ifadeleri kullandı: “Mayıs 2023’ten bu yana yapılan politika değişikliği, parasal ve finansal koşullarda önemli bir sıkılaşma ve mali duruşta normalleşme getirdi. Bu da makro dengesizlikleri azaltarak, yurtiçi ve yurtdışında güveni artırdı. Mevduat dolarizasyonu önemli ölçüde azaldı ve yabancı girişler (portföy ve dış borç) arttı.” Merkez Bankası’nın bilançosunda koşullu bir yükümlülük olan döviz korumalı mevduatlar (KKM), geçen ağustos ayında yaklaşık 140 milyar ABD doları zirvesinden 38 milyar ABD dolarına düştü. Ayrıca, Türk lirası mevduatlarının toplam içindeki payı yıl başından bu yana 13,6 puan artarak yüzde 56’ya ulaştı. Net portföy girişleri, geçen yılki 2 milyar ABD dolarına kıyasla yıl başından bu yana 17 milyar ABD dolarına ulaştı ve dış borç devralma oranları önemli ölçüde arttı. 12 aylık cari hesap açığının 3Ç24’te geçen yılki yüzde 3,6’dan GSYİH’nin yüzde 0,8’ine belirgin bir şekilde düşmesiyle birlikte, bu durum brüt ve net döviz rezervlerinde dikkate değer bir artışa yol açtı.
Raporda artan dışsal dayanıklılığın bir göstergesi olarak, üç büyük derecelendirme kuruluşunun da bu yıl Türkiye’nin kredi notları için iki kademe not artışı sağladığı belirtildi. Türkiye’de yurt içi talepteki kademeli yavaşlamaya dikkat çekilen analizde, “Reel GSYİH büyümesi bu yılın ilk çeyreğindeki yüzde 5,3’lük seviyeden ikinci çeyrekte yüzde 2,5’e geriledi ve bu da yurt içi talep ile net ihracat arasında daha dengeli bir kompozisyona işaret ediyor” denildi. Ekonomik faaliyetteki yavaşlamanın yılın üçüncü çeyreğinde de devam ettiğini hatırlatan Morgan Stanley, “Sanayi üretimi üst üste ikinci çeyrekte daraldı ve PMI’lar Ekim ayı itibarıyla zayıf kaldı. Öte yandan, perakende satışlar üçüncü çeyrekte pozitif büyümeye geri döndü ve tüketici güveni bir miktar toparlandı, bu da yurt içi talepte dayanıklılığı gösteriyor” açıklamasında bulundu.
ENFLASYONDA DÖNÜM NOKTASI
Enflasyonda bir dönüm noktasına yaklaşılmakta olduğunu belirten Morgan Stanley, çekirdek enflasyonun parasal sıkılaştırmaya olumlu yanıt verdiğini, ancak hizmet enflasyonunun sabit kaldığını belirtti. Banka, “Hizmet enflasyonundaki ani artışlar, kısmen bazı fiyat kontrollerinin (kira ve bazı eğitim hizmetlerinde) kaldırılmasından kaynaklandı. Ancak yüksek enflasyon beklentileri ve dirençli iç talep de bir rol oynayarak hizmet sektörü firmalarının fiyat belirleme gücünü destekledi.” ifadelerini ekledi. Liranın reel olarak 2025’in ilk çeyreğinde değer kazanacağını, iç talep ve enflasyon beklentilerinde kademeli yumuşamanın başlayacağını öngören kurum, bunu Aralık 2024’teki yüzde 44,5’ten Aralık 2025’e kadar manşet enflasyonun yüzde 26’ya düşmesiyle ilgili temel senaryosunu destekleyen faktörler olarak değerlendirdi.
KADEMELİ FAİZ İNDİRİMİ DÖNGÜSÜ
Sonuçlar ışığında kademeli bir faiz indirimi döngüsüne yaklaşıldığını belirten Morgan Stanley, TCMB’nin son enflasyon raporunda önemli yukarı yönlü revizyonlar yaptığını ve şimdi manşet enflasyonu 2025 sonuna kadar yüzde 21 ve 2026 sonuna kadar yüzde 12 olarak öngördüğünü hatırlattı. TCMB’nin bu öngörüsünün, kademeli bir faiz indirimi döngüsüne yaklaşıldığının bir işareti olduğunu değerlendiren banka, Merkez Bankası’nın temel enflasyon eğilimindeki düşüşe paralel olarak faiz oranlarını düşürmeye başlamasıyla parasal duruşun sıkı kalacağını ve makro ihtiyati tedbirlerin büyük ölçüde yürürlükte kalacağını ifade etti.