MUAMMER KARACA’NIN ANILDIĞI TÖREN
Bulvar tiyatrosunun önemli isimlerinden Muammer Karaca, vefatının 47. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Türk tiyatrosunun duayeni olan sanatçının anma etkinliğine dostları ve sevenleri katıldı, dualar okundu. Karaca’nın kızı Tunca Turna, AA muhabirine yaptığı açıklamada babasının, “Türk tiyatrosunun sıkıntılarını çeken isimlerden biri” olduğunu ifade etti. Turna, “Mesleği söz konusu olduğunda asla azla yetinecek birisi olmadı” diyerek Karaca’nın tiyatroya olan bağlılığını vurguladı.
MUAMMER KARACA’NIN MİRASINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Turna, babasının Türk tiyatrosuna önemli bir miras bıraktığını belirterek, “O sırtından bir paltoyla sabahlara kadar zor şartlarda çalışarak, Muhsin Ertuğrul’un Almancadan tercüme ettiği eserleri provaya yetiştirmek için yeni harflere uygun hale getirirmiş” dedi. Bu şekilde babasının tiyatroya olan katkılarının büyük olduğunu dile getiren Turna, “Onun oyunları oynandığı zaman hüzünlenip ağlıyorum” ifadesini kullandı.
MUAMMER KARACA’NIN SANATÇI KİMLİĞİ
Muammer Karaca’nın yeğeni Ulvi Alacakaptan, amcasına karşı duyduğu hayranlığı dile getirerek, “Muammer Karaca nevi şahsına münhasır bir tiyatrocuydu ve Türk tiyatro tarihinde çok önemli bir yere sahiptir” dedi. Alacakaptan, Karaca’nın kendine özgü bir tiyatro dili olduğuna dikkat çekerek, “O zamanlar ciddi bir sansür vardı. İnsanlar her akşam, ‘Acaba Ankara’dan yeni bir haber verecek mi?’ diyerek aynı oyuna tekrar giderlerdi” açıklamasını yaptı.
MUAMMER KARACA’NIN TİYATRO HAYATI
Muammer Karaca, 1906’da İstanbul’da doğdu, veterinerlik öğrenimini yarım bırakarak tiyatroya yöneldi. 1923’te sahneye ilk adımını atan Karaca, 1942’ye kadar Darülbedayi’de çalıştı. Nazım Hikmet’ten “Kafatası” ve “Bir Ölü Evi” gibi önemli oyunlarda rol alan sanatçı, 1945’te Ses Opereti’ne katıldı. 1955’te İstanbul’da Karaca Tiyatrosu’nu kurarak, “Cibali Karakolu” ile büyük bir ün kazandı. Karaca, 27 Nisan 1978’de İstanbul’da hayatını kaybetti.