MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ HAYATINI KAYBETTİ
Türk Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında yaşamını yitirdi. Mersin’de tedavi görüyordu. Sümeroloji alanında tüm dünyada tanınan bilimsel çalışmalara imza atan Çığ, Mersin’de bulunduğu hastanede hayatını kaybetti. 1914 doğumlu olan Sümerolog ve akademisyen, Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede yoğun bakıma alındı. Doktorların müdahalesine rağmen, Çığ hayata tutunamadı.
SON DOĞUM GÜNÜNE DOLU DOLU ARAZİ
Muazzez İlmiye Çığ, son doğum gününü 20 Haziran’da kutlamıştı. Osmanlı’nın son dönemlerine, iki dünya savaşına ve Cumhuriyet’in bütün aşamalarına tanıklık eden Çığ, 104’üncü yaşını kutladığı gün verdiği bir röportajda hayatına dair düşüncelerini ifade etti. “104 yaşında olduğumu düşündükçe şaşkına dönüyorum. Beklemiyordum. Ama artık bıktım yaşamaktan. Çok dertleniyorum. Kendimle ilgili değil ama çevremdeki olaylar beni üzüyor. Çocuklarım, torunlarım için kaygılanıyorum, onlar için ödüm kopuyor” şeklinde konuştu.
SÜMEROLOJİYE YÖNELİŞİN SEBEBİ
“Nasıl geçti hayatınız?” sorusunu yanıtlayan Muazzez İlmiye Çığ, “Dolu dolu geçti. Dalgalarda kaldım ama hiç boğulmadım. Hep su yüzünde kaldım. Çok çalıştım. O kadar işin gücün arasında iki çocuğum oldu. Annemin yardımlarıyla ve kocamın anlayışıyla büyüttüm. Kıyafetlerini kendim dikerdim. O zaman hazır giyim yoktu. Evde de dışarıda da hep çalışarak geçti hayatım” cevabını verdi. Sümerolojiye olan ilgisi ise, “Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açılalı bir yıl bile olmamıştı. İki arkadaş, Fransızca bölümüne kayıt olmak istiyorduk. Ama kayıtlar dolmuştu. ‘Hititoloji profesörü yeni geldi. Yan dersler olarak da sümeroloji ve arkeoloji olacak’ denildi. Gidip oraya kayıt olduk. Tabii o zaman çok cahildik. ‘Loji’nin ‘bilim’ olduğunu bile bilmiyorduk. Tesadüfen başladı her şey. Hocamız okulda kalmamı çok istedi ama ben istemedim. Babam çok kızdı; o da profesör olmamı istiyordu. Sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başladım. Hiç de pişman olmadım. Maalesef okulda kalanlar ne sümeroloji ne de başka alanda bir şey ortaya koyabildi. Koskoca bir sümeroloji arşivi meydana getirdik. Anlaşılan o ki, biz yapmasak başkası da yapmayacakmış” dedi.