Üçem, insanların ağız ve diş sağlığı için de kontroller yaptırması gerektiğinin altını çizdi.
“Hayatımız boyunca düzenli olarak prostat muayenesi, mamografi, kolonoskopi gibi düzenli taramalarımızı yaptırıyoruz. Bu taramalar vücudumuzdaki değişikliklerin erken dönemde teşhis edilmesi açısından önem taşıyor. Bu taramalar hayat kurtarıyor. Ağız kanser taraması içinde aynı önem geçerli” diyen Üçem, uyarılarda bulunuyor.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN VİRÜSLERE DİKKAT!
HPV, insan papilloma virüsünün cinsel yolla geçen virüslerin en yaygını olduğunu söyleyen Üçem, “Bu virüsün servikal kansere, yani rahim ağzı kanserine yol açtığı kesinlikle bilinmektedir. Ancak bilinmeyen önemli bir konu da bu virüsün ayrıca ağız kanserlerine de neden olabildiğidir. Özellikle oral seks ile alınan HPV tip 16’nın ağız içi kanserine sebep olduğu ciddi tıbbi çalışmalar ile gösterilmiştir” diyor.
DİŞ HEKİMLERİNİN GÖREVİ SADECE DİŞİ VE DİŞETLERİNİ KONTROL ETMEK DEĞİL
İnsanların ağız kanser taramasını gerektiği kadar dikkate almadığından bahseden Üçem, bu kanser türünün riskine değinerek erkenden önlem alınması gerektiğini belirtiyor. “Hastalarımızın diş hekimlerine muayeneye geldiğinde bizlerin görevi sadece ağzınızda çürük yok ya da dişetleriniz sağlıklı demek değil” diye konuşan Fulya Üçem, şunları anlatıyor:
“Yapacağımız detaylı muayene ve kanser taraması aslında hayatımızı kurtarıyor. Ağız kanser taraması esnasında hekim hastanın baş, boyun, yanak ve ağız kavitesini oluşabilecek şişlikler doku değişiklikleri açısından muayene etmektedir. Ağız kanserleri artık çok basit ve ağrısız bir yöntem olan florasan teknolojisi ile erken aşamada oral bölgede oluşan anormallikleri ön teşhis edilebiliyor. Şüpheli vakalarda biyopsi alınarak kesin teşhise gidiliyor. Ağız bölgesindeki anormallikler daha tam kansere dönüşmeden veya kansere dönüşmüşse bile başlangıç safhasındayken erken teşhis ile kişinin hayati riski azalmaktadır.”