Soylu, Karadeniz Vakfı Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Türkiye’nin nereden nereye gelindiğinin değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Türkiye’nin 2012’de S-400 alabilme kabiliyetine sahip olmadığını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
‘Türkiye stratejik bir güç haline geldi, tam anlamıyla’
“Bu konuda bir söz bile söyleyemezdik. S-400 bizim için önemli midir? Kendini korumak isteyen her ülke için önemlidir. Bize neleri yapmaya çalıştıklarını ve neleri reva gördükleri apaçık ortadaydı. Biz bundan 6-7 yıl evvel terör koridoru dediğimiz Afrin’den Cerablus’a kadar, Azez’e kadar, Tel Abyad’a kadar girebilme imkanına Amerika’ya, Rusya’ya rağmen sahip olabilir miydik? Bilesiniz ki olamazdık. O gün kişi başına gelir seviyemiz 10 bin-10 bin 500 dolardı. Bugünkü gelir seviyemiz yine 10 bin-10 bin 500 dolar. Peki ne değişti de biz 6-7 yıl evvel kişi başına gelir seviyemiz benzer oranda olmasına rağmen bugün bunları yapabiliyoruz? Türkiye stratejik bir güç haline geldi, tam anlamıyla.”
Soylu, ‘Türkiye’nin Otomobili’nin tanıtıldığına değinirken, şunları söyledi:
“Bunu bir mekanik hamle olarak görmeyin. Hepimiz yetiştik bu ülkede. Amerika’nın aleyhine konuşurken fıs fıs konuşurduk. ‘Bu ülkede kendi mühimmatını üreteceksin’ diye birbirimizin kulağına söylerdik, kimse duymasın diye. Sanki evlerimizin içine girecekler de bizden hesap soracaklarmış gibi. Zihinlerimizdeki özgürlüğü, gönüllerimizdeki bağımsızlığı almışlardı. ‘Siz yapamazsınız, beceremezsiniz, gerçekleştiremezsiniz’ diye küçümseyen ve öz güven duygumuzu ülkemizin tamamından yoksunlaştırmış bir tablonun içerisindeydik. Dün Türkiye bir adım daha attı. Geldiğimiz nokta, şu nesil gelecek nesillere bıraktığında aldığından çok daha ileride olduğu ve Türkiye’nin sahada kaybedip masada kaybetmediği ve bütün dünyaya sesini, gücünü duyurabildiği bir nokta haline gelmiştir. Bunlar milletimizin büyük övünç, gurur duyduğu tablolardır. Biz, büyük projelerin ve büyük stratejilerin ülkesi olmak durumundayız, aksi takdirde bu coğrafyada bize özgürlük ve bağımsızlık anlayışında büyük bir daraltıcı rol oynatırlar.”
‘Bir olmaya, beraber olmaya, güçlü bir yapıyı ortaya koymaya ihtiyacımız var’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlık bünyesindeki insansız hava araçlarının hiçbir terör örgütüne nefes aldırmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Eğer bunlar olmasaydı, bunlar yapılmamış olsaydı terör örgütü üye sayısının 500’ün hemen üzerinde olduğunu, DHKP-C’nin, MLKP’nin kırsalda bir tek adamının kalmadığını, PKK terör örgütünün başını çıkarabilecek takatinin kalmadığını söyleyebilme fırsatına sahip olabilir miydik?
Almanya, Amerika, Avrupa bizim müttefikimiz değil mi? En kritik zamanda kendi tabancalarının bile Türkiye’ye gelmesine yasak koyanlar, yarın özgürlük ve hürriyet mücadelemizde, en haklı mücadelemizde bize neler yapacaklarını çok net şekilde göstermişlerdir. Daha ne yapsınlar, ne ortaya koysunlar? Biz, kendi tankımızı da yapmak zorundayız, en iyi şekilde yapmak zorundayız. Bu kabiliyeti elde ettik ve bunu yapacağız Allah’ın izniyle, ama geçmiş dönemdeki hadiselerin tekrarlanmasına müsaade etmeyelim.”
Büyüyen ülkelerin kendine ait sorunları, dertleri olduğunu anlatan Soylu, “Hep beraber ana meselelerde bir olmaya, beraber olmaya, güçlü bir yapıyı ortaya koymaya ihtiyacımız var. Karşı karşıya kaldığımızda değil, sadece meseleyi hep birlikte öngörerek ortaya koymaya ihtiyacımız var” değerlendirmesinde bulundu.
‘Suriye yeniden imar, inşa ve ihya edilecek’
Soylu, Türkiye’nin 40 yıldır PKK’yla uğraştığını dile getirerek, şunları söyledi:
“40 yıl daha bizim çocuklarımız bununla mı uğraşsın? Buna para mı harcayalım? Buna insan kaynağı heba mı edelim? Yarına, geleceğe bakalım. Dünyanın bizi yönettiği ve yönlendirdiği değil, bizim kendi iddiamızın ve irademizin ortaya çıktığı bir hadiseyi ortaya koyalım. Etrafımızda bir gelecek var. Suriye yeniden imar, inşa ve ihya edilecek. Irak yeniden inşa, imar ve ihya edilecek. Balkanlar’ın güçlü bir Türkiye’ye ihtiyacı var. Yemen’den Tunus’a, Sudan’a kadar hepsine el uzatmamız lazım.”