GERİLİMİN YENİDEN ALEVLENMESİ
Nisan 2025’te Keşmir’in Pahalgam bölgesinde meydana gelen ve 26 turistin canını alan terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi yeniden alevlendiriyor. Bu olay sonrasında İndus Suları Anlaşması’nın askıya alınması ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi, iki ülke arasında tansiyonu daha da artırıyor. Bölgedeki gelişmeler, her iki ülkenin askeri güçlerini ve stratejik kapasitelerini bir kez daha gündeme getiriyor.
ASKERİ PERSONEL GÜCÜ
Hindistan, yaklaşık 1.455.550 aktif ve 1.155.000 yedek personeliyle, dünyanın en büyük dördüncü ordusuna sahiptir. Pakistan ise yaklaşık 660.000 aktif ve 550.000 yedek personeli ile toplamda 1.5 milyonun üzerinde askeri personeli bulunmaktadır. Bu personel gücü, her iki ülkenin askeri kapasitesinin önemli bir göstergesidir.
HAVACILIK KAPASİTESİ
Hindistan, yaklaşık 2.080 uçaktan oluşan bir hava filosuna sahiptir. Bu filoda, 679 av-önleme uçağı, 857 nakliye uçağı ve 318 eğitim uçağı bulunuyor. Pakistan’ın ise yaklaşık 498 savaş uçağı mevcut olup, bu uçaklar arasında JF-17 Thunder, F-16 Fighting Falcon, Chengdu J-10C, Mirage III ve Mirage 5 gibi çeşitli modeller yer almaktadır.
NÜKLEER KAPASİTE
Hindistan, yaklaşık 164 nükleer savaş başlığına sahip bulunuyor ve “ilk kullanmama” (No First Use) doktrinini benimsemiştir. Pakistan ise yaklaşık 170 nükleer savaş başlığına sahip ve “Tam Spektrumlu Caydırıcılık” (Full Spectrum Deterrence) politikasıyla taktik nükleer silahları da içeren geniş çaplı bir caydırıcılık konsepti geliştirmiştir.
KARA GÜCÜ VE ZIRHLI BİRLİKLER
Hindistan, T-90S/SK “Bhishma” ana muharebe tankları ve Arjun tanklarıyla güçlü bir zırhlı birlik yapısına sahiptir. Gelişmiş füze sistemleri arasında BrahMos seyir füzeleri ve Agni balistik füzeleri bulunuyor. Pakistan, Al-Khalid ve Al-Zarrar ana muharebe tanklarıyla zırhlı birliklerini güçlendirmiştir. Ayrıca, Çin ile ortak olarak geliştirilen füzeler ve JF-17 Thunder savaş uçaklarıyla hava savunma kapasitesini de artırmaktadır.
DENİZ GÜCÜNDEKİ MODERNİZASYON
Hindistan, INS Vikramaditya ve INS Vikrant uçak gemileriyle bölgedeki deniz gücünü artırmıştır. Nükleer denizaltılar ve modern destroyerlerle deniz kuvvetlerini modernize ediyor. Pakistan ise, F-22P sınıfı fırkateynler ve Agosta 90B sınıfı denizaltılar ile deniz gücünü artırmak için Çin ile iş birliği yapmaktadır.
STRATEJİK DENGELER
Hindistan, personel sayısı, hava ve deniz gücü açısından Pakistan’a göre daha üstün bir konumda bulunuyor. Modernizasyon projeleri ve uluslararası iş birlikleri ile askeri kapasitesini sürekli artırıyor. Pakistan, nükleer caydırıcılık stratejisi ve Çin ile olan yakın askeri iş birliği sayesinde bölgedeki dengeyi korumaya çalışıyor. Tam spektrumlu caydırıcılık politikası ile taktik nükleer silahları da içeren bir savunma konsepti geliştirmektedir. Her iki ülke de farklı stratejik yaklaşımlar ve askeri kapasiteler ile bölgedeki güç dengesini etkilemektedir. Hindistan’ın konvansiyonel askeri üstünlüğü, Pakistan’ın nükleer caydırıcılık stratejisi ile dengeleniyor.