Prof. Ensari: Bipolar Bozuklukta Erken Müdahale Önemli

BİPOLAR BOZUKLUK HAKKINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Bipolar bozukluğun manik ve depresif ataklarla seyreden, arada tam iyileşmenin olduğu bir ruhsal hastalık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hülya Ensari, düzenli tedavi ve takiplerin gerekliliğine dikkat çekiyor. Bipolar bozukluk tanısı alındığında, atakların tekrarını önlemek için koruyucu tedavi uygulanması gerektiğini belirten Ensari, “Düzenli duygudurum dengeleyici tedavilerle atakların tekrarı önlenebilir ve kişi tam iyilik hali ile normal iş ve sosyal hayatını sürdürebilir” diyor. Ayrıca, mevcut psikofarmakolojik tedaviler, psikoterapi ve rehabilitasyon ile başarılı sonuçlar elde edildiğini ve bu durumun toplumda hasta damgalamasının azaltılmasına katkı sağladığını vurguladı.

TEDAVİ EDİLMEZSE ATAKLAR SIKLAŞIYOR

Bipolar bozukluğun manik ve depresif ataklarla seyreden bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ensari, “Bipolar bozukluk, tedavi edilmediği takdirde hastaneye yatışı gerektirebilecek kadar ciddi belirtilerle seyreder ve sosyal mesleksel işlev kaybına neden olabilir. Dünyada en sık görülen hastalıklardan biridir. Tedavi edilmediği sürece sık tekrarlayan depresyon veya manik ataklarla devam eder,” diye konuştu.

DEPRESYON ATAĞINDA İNTİHAR RİSKİ

Prof. Dr. Ensari, bipolar bozukluktan bahsedebilmek için intihar düşüncesi veya girişimlerinin görüldüğü depresyon ataklarının en az bir kez manik atağın eşlik etmesi gerektiğini ifade etti. “Depresyon atağında; bıkkınlık, isteksizlik, yaşamdan tat almamak, uykusuzluk veya aşırı uyku isteği, iştahsızlık veya aşırı yeme isteği ve suçluluk duyguları ile birlikte intihar düşünceleri ve girişimleri de görülebiliyor,” dedi.

MANİK ATAKLARDAKİ BELİRTİLER

Manik atakların, depresyonun tam tersindeki duygudurum yükselmeleriyle kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Bu tabloda coşku, hareketlilik, enerji artışı, sinirlilik, aşırı harcama, cinsel istekte artış ve uykusuzluk gibi belirtiler görülüyor. Erken tedavi edilmediğinde belirtiler hızla artarak taşkınlığa veya psikotik belirtilere dönüşebilir,” şeklinde uyardı.

DÜZENLİ TEDAVİ İLE ATAKLAR ÖNLENEBİLİR

Bipolar bozukluğun en önemli niteliklerinden birinin, tam düzelme olsa bile tekrarlama riski olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ensari, “Bipolar bozukluk tanısı alındığında atakların tekrar etmesini önlemek amacıyla koruyucu tedavi başlatmak önemlidir. Düzenli duygudurum dengeleyici tedavilerle bu ataklar önlenebilir,” dedi. Ayrıca, mevcut tedavi metotları ile kayda değer sonuçların elde edildiğini, bu durumun da toplumda damgalamanın azalmasına yardımcı olduğunu ifade etti.

DÜZENLİ TAKİP İLE NORMAL YAŞAM SÜRDÜRÜLEBİLİR

Bipolar bozukluk için düzenli takip ve tedavi ile tam iyileşmenin sağlandığını belirten Ensari, tüm dünyada, ülkemizde de mevcut olan Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri’nin, psikiyatristler, psikologlar, hemşireler ve diğer uzmanlarla multidisipliner bir bakış açısıyla çalıştığını söyledi. “Bu merkezler, bipolar bozukluk tanısı almış bireylere ücretsiz düzenli takip, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri sunmaktadır. Böylece bu bireyler düzenli takip ve tedavi ile tam iyileşerek normal yaşamlarını sürdürebilmektedirler,” dedi.

RUH SAĞLIĞINA ÖNEM VERELİM

Prof. Dr. Hülya Ensari, sözlerini “30 Mart Dünya Bipolar Günü’nde, amacımız topluma farkındalık yaratarak, damgalamadan bu hastalığın erken tanınmasını sağlamak. Bu nedenle ruh sağlığımıza önem verelim ve erken dönemde ruh sağlığı uzmanına başvurmayı unutmayalım,” şeklinde tamamladı.