Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’da devam eden çatışmaya ilişkin açıklamalarda bulunarak, Rusya’nın müzakerelere hazır olduğunu vurgularken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından ortaya konan önerilen barış planına ilişkin tutumunu netleştirdi. Lavrov’un açıklamaları, krize olası diplomatik çözümlerle ilgili spekülasyonların ortasında geldi.
Bakan Lavrov, Rusya’nın müzakerelere girme isteğini yineledi, ancak herhangi bir müzakerenin Başkan Zelenskiy’nin önerdiği barış formülüne dayanmaması gerektiğini vurguladı. Lavrov, planı, Rusya’nın ilhak ettiği topraklardan çekilmesi ve Ukrayna’nın 1991 öncesi sınırlarının restorasyonu gibi kabul edilemez kavramlara dayandığı için eleştirdi. Ciddi müzakerelerin Zelenskiy’nin çerçevesiyle sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Trump, Washington, Brüksel, Londra, Paris veya Berlin’deki siyasi liderlerden alternatif bakış açılarını dışlamanın geçerliliğini sorguladı.
Önerilen barış planının tartışmalı unsurlarına dikkat çeken Lavrov, Rusya’nın 2014’ten bu yana hak iddia ettiği Kırım’dan ve diğer topraklardan çekilmesini talep etmesi nedeniyle uygulanamazlığına dikkat çekti. Bu hükümleri kabul edilemez olarak nitelendirdi ve başarılı bir barış görüşmesinin ilgili tüm tarafların endişelerini ve çıkarlarını ele alması gerektiğini iddia etti.
Lavrov, Moskova’daki bir terör saldırısıyla ilgili olarak ABD ve Birleşik Krallık tarafından yayınlanan önceki uyarılarla ilgili sorulara yanıt olarak, uyarıları kabul etti, ancak bunların doğası gereği genel olduğunu öne sürdü. Özellikle faillerin yakalanmasının Ukrayna sınırına yakınlığı göz önüne alındığında, sonuçlara varmadan önce kapsamlı bir soruşturma yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Lavrov’un açıklamaları, Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmayla ilgili olası müzakereler konusundaki tutumu hakkında fikir veriyor. Lavrov, Rusya’nın diplomatik çabalara girme isteğini teyit ederken, ilgili tüm tarafların çıkarlarına saygı duyan kapsamlı ve kapsayıcı diyaloğun önemini vurguladı. Gerginlikler devam ederken, uluslararası toplum krize barışçıl bir çözüm arayışında daha fazla gelişme bekliyor.