DOLANDIRICILIK DAVASINDA YARGILAMA DEVAM EDİYOR
Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” olarak bilinen dolandırıcılık davasında, eski banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılanması sürüyor. Duruşma sırasında Erzan, “Madem bu insanlar benim koltuğuma göre bana güvenip benimle alışveriş yaptı, o zaman bankanın da burada sorumluluğu var. Banka burada sorumluluğu almalıydı. Ben yukarıda paraları verdim, insanlar aşağıya gitti, paraları yatırdılar. Bankadakiler bunları hiç mi görmedi?” dedi. Aralarında ünlü futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın bulunduğu 30’dan fazla kişiyi dolandırdığı öne sürülen Seçil Erzan’ın yargılandığı dava bugün 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.
DURUŞMADA YENİ GELİŞMELER
Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan jandarma eşliğinde getirildi. Ayrıca, 6 tutuksuz sanık ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatı, davaya katılma talebinde bulundu ve mahkeme heyeti bu talebi kabul etti. Duruşmada dinlenen tanıklardan biri de Seçil Erzan’ın tefecilikle suçladığı Erkan Karaca oldu. Karaca, “Seçil Erzan mağazamıza gelerek alışveriş yaptı. Birkaç kere alışveriş yaptıktan sonra şube müdürü olduğunu söyledi. Bize finansal destek verebileceğini söyledi ve bizi yönlendirdi” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Bize kapalı bir fondan bahsetti. Bahsettiği fonda futbolcular, iş insanları ve Fatih Terim gibi isimlerin olduğunu söyledi. Biz de 1 milyon 138 bin dolar para verdik. Şu an 673 bin dolar alacağımız var” dedi.
Erzan ile birlikte bankada çalışan Döndü Deryanur Yazıcı, mahkemede tanık olarak dinlendi. Yazıcı, “Seçil Erzan’la Ekim 2021 ile Aralık 2021 tarihleri arasında çalıştım. Ben şube içerisinde şüpheli bir görüntüye rastlamadım” açıklamasında bulundu.
FATİH TERİM İLE İLİŞKİLERİ
Duruşmada, tutuklu sanık Seçil Erzan da savunmasını yaptı. Erzan, “Ben bankayı dolandırıp parayı ödeseydim bile o parayı alacaklardı. Fatih Terim bana para verdi. ‘Al bu parayı değerlendir, bankalar bana para kazandırmıyor’ dedi. Fatih Terim güvendiği için bana kızım diyordu” dedi. Daha sonra bankanın da sorumluluğu olduğunu savunarak, “Madem bu insanlar benim koltuğuma göre bana güvenip benimle alışveriş yaptı, o zaman bankanın da burada sorumluluğu var. Banka burada sorumluluğu almalıydı. Ben yukarıda paraları verdim, insanlar aşağıya gitti, paraları yatırdılar. Bankadakiler bunları hiç mi görmedi?” şeklinde konuştu.