SURİYE’DE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
61 yıllık Baas yönetiminin 8 Aralık’ta sona ermesinin ardından Suriye’de yeni ve özgür bir yaşam ortaya çıkıyor. Yeni yönetim, iç savaş süresince hapis cezası almış sivillerin serbest kalması için genel af ilan ettiğinde, hapishanelerde insanları utandıracak görüntüler gözler önüne serildi. Esad rejimi döneminde çeşitli nedenlerle tutuklanmış sivillerin, gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde maruz kaldıkları işkenceler nedeniyle hayatlarını kaybettikleri ya da geri döndürülemez fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklar edindikleri belirlenmiş durumda.
SEDNAYA HAPİSHANESİNDEKİ İŞKENCELER
Bu süreçte en çok dikkat çeken yerlerden biri Sednaya Hapishanesi oldu. Baas yönetimi, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet içeren toplamda 72 işkence yöntemine başvurduğu bu hapishanede mahkumlar, korkunç işkencelere maruz kaldı. Fiziksel işkence uygulamaları arasında, kurbanların vücutlarına kaynar su dökülmesi, başlarının suya batırılarak boğulma taklidi yapılması, elektrikli coplarla elektrikle öldürme ve çıplak bir şekilde elektrikli metal sandalyelere yerleştirme gibi yöntemler yer alıyordu. Bunun yanı sıra, plastik poşetlerin vücutlara eritilmesi, sigaraların ciltte söndürülmesi ve parmaklar, saçlar ve kulaklar çakmakla yakılma gibi insanlık dışı uygulamalar da dikkat çekiyor.
MAHKUMLARIN TANIKLIKLARI
Binlerce sivilin hayatını kaybettiği, birçok insanın gördükleri şiddet nedeniyle sakat kaldığı ve akıl sağlığını yitirdiği Sednaya Hapishanesi’nde, rejim askerlerinin işkence yöntemleri ortaya çıkarıldı. Yeni yönetim sayesinde özgürleşen mahkumlar, Suriye İnsan Hakları Ağı’na maruz kaldıkları işkenceleri detaylı bir şekilde anlattı. Mahkumlar, Sednaya’da özellikle siyasi tutuklulara yönelik şiddetin hapishaneye girildiğinde başladığını ifade etti. Gözaltı merkezine vardıklarında dayak yedirildiğini, metal çubuklar ve elektrik telleriyle dövülerek karşılandıklarını belirttiler.
İŞKENCE SÜRECİ VE YÖNTEMLERİ
Mahkumların aktardığına göre işkence süreci, sorgulama sırasında tutukluların aniden soğuk suya maruz kalmasıyla başlıyor. Kış mevsiminde bu uygulama daha da acımasızlaşıyor, çünkü tutuklular çoğunlukla çıplak bırakılıyor ve su, vücutlarının çeşitli bölgelerine sıkılıyor. Ayrıca boğulma belirtileri yaşatmak amacıyla, tutuklular kafalarının su dolu kovalara sokulmasıyla işkenceye tabi tutuluyor. Elektrik şokları sıkça uygulanıyor ve genellikle bu şoklar vücutlarının en hassas yerlerine veriliyor. Metal şişlerle, sigara izmaritleriyle ve diğer yöntemlerle ciddi fiziksel zararlar oluşuyor.
İŞKENCENİN TRAJEDİK SONUÇLARI
Tutuklular bazen elleri bağlı bir şekilde tavana asılarak işkence görüyor, vücutları hareket edemeyecek şekilde bir tekerleğe sabitleniyor. Mahkumlar, omurgalarında korkunç ağrılara yol açan pozisyonlarda tutuluyor. Tırnakları ve saçları acımasızca çekilirken, vücutlarına iğne batırılarak incitiliyor. Özellikle kadın mahkumlara yönelik olarak, saç derileri ayrılana kadar yerde sürükleniyor. Başka bir işkence türü olan çarmıha germe ise, mahkumların zihinsel sağlığında kalıcı hasar bırakıyor. Elleri ve ayakları bir sandalyeye bağlanan mahkum, bu süreçte büyük acı çekiyor ve günlerce bu pozisyonda bırakılması geri dönülemez duruş bozukluklarına yol açıyor.