Soğuk hava şartları aslında, hayatı hem eğlenceli kıldığı gibi, aynı zamanda da zorlaştırıyor. Kar yağışı ve tatille beraber çocuklar, yaşlılar kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları evde dinlenme imkanı bularak, karın eğlenceli yanını yaşayabiliyorlar. Ancak karla beraber başlayan eğlence ağır hava şartlarının etkisiyle kayma, düşme, kırma gibi sorunları da beraberinde getiriyor.
Tüm bunların olmaması için, kaymayan ayakkabılar, yaşlılar için mutlaka baston, özellikle çocuklar için, kar gözlükleri, atkı, bere, eldiven ve kar şapkası gibi kıyafetler giymek, eğlenceyi zorlaştırmak yerine keyifli kılacaktır. Kalın giyinip terlemenin de ince giyinmek kadar bağışıklık sistemi zayıflatan bir durum olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Kayan Tapan, “ Soğuk hava koşullarında, solunum yolu hastalıklarına yakalanmamak için, ne çok kalın ne de çok ince giyinmemek gerekmektedir.” diyor. Tapan, aşırı soğukları sağlıklı geçirmenin sağlıklı beslenmeden geçtiğini belirtiyor ve doğru beslenme için şu 8 öneriyi sıralıyor:
1-Hastalanmadan önce tedbir alın
Sağlıklı beslenme, özellikle C vitamininden zengin beslenme bağışıklık sistemi destekler. Vitamin kullanmak, ağrı kesici gibi 3-4 saat sonra etki edecek bir kavram değildir. Bazı bireylerin yaşadığı çevre, beslenme şekli, sigara ya da alkol kullanımına bağlı olarak, vitamin ihtiyaçları değişmektedir. Kullanılan vitaminin etkisi kısa sürede olmayacaktır. Bu sebeple kış aylarında dengeli ve yeterli beslenme önemlidir. Besinler tarafından alınan vitamin ve minerallerin daha hızlı emildiği unutulmamalıdır.
2-Ekinezya çayı için
Bitkinin kökünün kurutulup içilmesi daha koruyucu etki gösterecektir. ekinezyanın, bağışıklık sistemini koruyucu etkisi tüketime başladıktan 2-3 hafta sonra başlamaktadır. Soğuk algınlığı başladığında değil başlamadan önce kullanılması çok daha doğrudur. 2 aydan daha uzun sure kullanılmaması gerekir
3-Probiyotik yoğurt tüketin
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturulmasını sağlar. Özellikle probiyotik yoğurt ve kefir tüketimi, enfeksiyonlara karşı koruyucu etki sağlar.
4-Ihlamur çayı soğuk algınlığına bire bir
Soğuk algınlığının en önemli şikayetleri arasında yer alan öksürük, yüksek ateş ve kırgınlık gibi şikayetleri ortadan kaldırmak için ilk düşünülen çözüm ıhlamur çayıdır. Ihlamur, boğazın tahrişini önler ve tahriş olan boğazın onarılmasını sağlar.
5-Dinç uyanmak=zengin beslenme formülü
Antioksidan vitaminler yönünden zengin besinler tüketmek gerekir. Bu soğuk havalarda zinde ve dinç uyanmak için antioksidanlardan zengin beslenmek oldukça önemlidir. Özellikle de C vitamini.
6-Öksürük, boğaz ağrısı, ateş gibi durumlarda sigara içmeyin
Bu durumda sigara içmek, boğazı daha da tahriş etmektedir. Soğuk algınlığı olan bireylerin, alkol tüketimi de oldukça sakıncalı olabilir. Özellikle ilaç kullanımı varsa, kalp-damar hastalığı ya da diyabeti olan bir birey ise, akolle beraber damarlar genişleyip daralacağı için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
7-Yaşlılar, diyabetik hastalar, kalp ve hipertansiyon hastaları, böbrek hastaları dikkat!
Üşümekten korkan bireylerin enerji olsun diye, yüksek karbonhidratlı besinleri tüketmeleri uyuşukluk, uyku hali, kan şekeri ve tansiyonun yükselmesine sebebiyet verecektir. C vitamin alabilmek adına yenilen 1 kg mandalina, şeker hastasının, kan şekerini yükselmesine neden olur. Tüm bunları dikkate alarak sebze ve meyveden 3’er porsiyon tüketilmelidir. Şeker hastaları portakal suyu yerine portakalın kendini yemelidirler. Biberin içindeki C vitaminin, mandalinadan daha çok olduğu unutulmamalıdır.
8-Vazgeçilmez bir vitamin: D Vitamini
Kış aylarında yeteri kadar güneş görülmemeye bağlı olarak vücutta D vitamini düşmektedir. Buna bağlı olarak bireylerin D vitaminlerini kontrol ettirip gerekirse takviye yapmaları gerekmektedir. Düşük D vitamini insülin direnci oluşumunda ve kalp-damar sağlığı için oldukça önemlidir.
HTSAĞLIK