Şişli Etfal’de Kakasını Yapan Teyze Üzerine

Türkiye bugün bir kez daha "habercilik"ten sınıfta kaldı.

"Çok okunmak" hırsı, çalışmayan kafalar, az gelişmiş ruhlar, kan pompalamaktan başka bir şeye yaramayan kalpler; bir kez daha insanlığın sınıfta kaldığını gösterdi.

İnsanlar, daha haberin içeriğini okumadan başlığına bile olağanüstü ilgi gösteriyor. İçeriğini okuyunca da tepki gösteriyor.

Haber şu: Şişli Etfal hastanesinde bir teyze, bir kenara geçiyor ve ayakta kakasını yapıveriyor.

Başlık şu: Şişli Etfal'de skandal rezil görüntü!

Öncelikle bu görüntünün değil, bu görüntülerin internete verilmesinin skandal, verenin de aşağılık bir rezil olduğunu belirtelim. Hastane ortamındaki bir görüntünün bu şekilde "özgürce" ve "şuursuzca" servis edilmesi, insana "daha nelerin" servis edilebileceği sorusunu bütün dehşetiyle sordurtuyor.

Demek ki devletin hastanesinde bile "hasta" mahremiyeti kalmamış.

Şişli Etfal bir hastane. Yani olayın yaşandığı yer, her şeyden önce bir "hastane". Bu görüntüye takılmış, kaydedilmiş ve görüntüleri servis edilmiş kişinin bir ruh hastası ya da ağır bir hasta olduğu hiç düşünülmemiş. Kaldı ki; bir insanın bu kadar kalabalık bir ortamda, bu kadar aciz bir şekilde tuvaletini yapıyor olması "sağlıksız bir ruh hali"nin hesaba katılmasını gerektirir.

Elbette tam tersi de olabilir. Gayet sağlıklı bir insan, tuvalete gitmeye üşendiği için tuvaletini oracıkta yapmış da olabilir. Ancak bunun tam tersi diğer ihtimal, bu görüntülerin servis edilmemesini gerektirir.

Zaten bu ülkede -genellikle- kim, kendisinden başka kimi ve neyi düşünmüş ki; bugün birisinin bir teyzeye, hem de hiç tanımadığı ve o an ki hali ahvalini bilmediği hastanedeki bir teyzeye saygı gösterip merhamet nazarıyla bakmasını bekleyelim?

Ya bunu haber yapıp habercilik yaptığını sanan gazeteci müsveddelerine ne diyeceğiz? Haberciliğin yüz karası bu yaratıklar; böyle bir görüntüyü "daha çok okunmak", "daha çok popüler olmak" adına servis edip, "saldırmaya" hazır ve nazır okurlarını tam da arzu ettikleri noktadan yakalıyor. Nitekim, başarılı da oluyor. Çok tıklanıp, çok okunuyorlar.

Meselenin bir de "başörtülü teyze" tarafı var. Görüntüleri "başörtüsü" üzerinden yakalayıp, inançlara saldıran ağzı salyalı bu zavallılar, siyasi düşmanlıkları din düşmanlığına taşıyıp en yapılmaması gereken şeyi en iğrenç şekilde yapıyorlar. Bu ülke, "bizler" ve "onlar" kavgalarında çok zaman kaybetti, hala da kaybediyor. Daha konuyu "sağlık" üzerinden değerlendiremeyen bir beynin "inançlar"a saygı göstermesini beklemek saflıktır belki de…

Şişli Etfal hastanesinin bu görüntüleri servis edeni bulup cezalandırması ve adalete bildirmesi gerekiyor.

Bu görüntüleri yayınlayarak bir "habercilik" ayıbına daha şahit olmamıza neden olanlarınsa bu halktan bir özür dilemesi gerekiyor. Sanki bir şeyi değiştirecekmiş gibi…

Yazıklar olsun.

ÖNEMLİ

Mimariyi Arkadan Hançerlediler

Türkiye, yangından mal kaçırır gibi gecekondu mantığı ile dikilen apartmanlara kurban oldu. Harala gürele yapılan daireler, kötü işçilik, kötü mimari ve paragöz müteahhitler ülkenin...

Anne Babalar Okusun

Babam "öğrencinin boş vakti olmaz" derdi... Ve gerçekten de "boş vaktimizin olmasına" hiç izin vermedi. İki kardeş hiç top oynayacak, TV izleyecek "boş vakit"...

Daha Fazlası!