İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir sahur etkinliğinde, “Almayalım mı S-400’leri. Hani bağımsızlık, hani özgürlük? Bugün imkanımız oldu, bugün alabiliyoruz. Dün imkanımız yoktu. Sadece para imkanı değil, özgüvenimiz ve gücümüz yoktu ama bugün tam anlamıyla var. Allah muhafaza, Türkiye’nin herhangi bir noktasına uzun menzilli bir füzeyle saldırabilirler. Yarın eyvah para etmez” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu şöyle konuştu:
“Amerika, ben ve Adalet Bakanımız Abdülhamit Bey’i tecavüzcülerin ve teröristlerin listesine koydu. Dertleri sadece bizle mi, iki tane adamla mı yani? Biz 15 Temmuz’un ertesi günü ‘darbe girişiminin arkasında Amerika vardır’ dediğimiz için mi bunu yaptı? Hayır. Derdi Türkiye, demek istiyor ki ‘patron benim, sana istediğimi yaparım.’ Dediği bu. O zaman teslim olalım, mücadele etmeyelim. Bugün biz, teslim olma vaktini geçtik, bugün bizim dirençli durma vaktimizdir. Bir fiskeyle yıkılan, devrilen Türkiye’de bizi bir gecede yüzde 100 fakirleştirdiler. Şimdi de onu istiyorlar bizden, biz de direniyoruz. Yıllardır kazandıklarımızı bir gecede almak istiyorlar. Biz de vermek istemiyoruz. Bütün mücadele budur, bütün kavga budur.”
23 Haziran’da yapılacak seçimin bir siyasal çatışma merkezi haline getirilmeye çalışıldığı konusunda endişeli olduğunu dile getiren Soylu, “Buna siyasal tecrübe, his, önsezi diyebilirsiniz. Peki ben bunu nereye dayandırıyorum? Geçen günlerde Binali Bey, Kültür Bakanı’yla beraber bir gösteriye gitti. Seyretti ve çıkarken oradakilerin bir bölümü, hiç yakışmayacak bir davranışta bulundular. Binali Bey ne yapmış bu ülkede? Köprü. Ne yapmış bu ülkede? Viyadük, bölünmüş yol. Dünyanın en büyük havalimanını yapmış. Hızlı trenler, deniz limanları yapmış. 17 yıl bunlardan başka bir şey yapmamış. Binali Bey o operadaki kişilerin hareketi karşısında ne yaptı? Gayet olgun biçimde onları alkışladı ve oradan çıktı. Şimdi buradan benim elde ettiğim şey şudur; Türkiye’nin eski kodları vardı, eski Türkiye’nin kendine ait şartları vardı, o şartlar içerisine Türkiye’yi tekrar sokmak isteyenler, geçmiş alışkanlıklarından bir zerre kaybetmemişler. Benim gördüğüm budur, ben buna üzüldüm. Türkiye’yi yeniden, herkesin fişlendiği; Alevi’sinin, Sünni’sinin, dindarının, Kürt’ün herkesin fişlendiği bir sürece sokmak isteyenlerin o alışkanlığını gördüm. Bunun adına ben rövanşizm diyorum. Bu rövanşizm tehlikelidir. Bunu, İstanbul’un gücü üzerinden Türkiye’nin istikrarını bozmaya yönelik bir adım olarak görüyorum. Hesabın da bu olduğu anlamını çıkarıyorum.” dedi.
Soylu, milletin her şeyi bilen ve kararını ona göre veren bir anlayışa sahip olduğunu belirterek “Allah bizi size karşı mahcup etmesin. İstanbul bir karar verecek. Ya küresel güç merkezi olacak ya da küresel sistemin arka bahçesi olacak. Bize arka bahçe olmak hiçbir zaman yaraşmadı, biz yapmak istesek de bu topraklar bunu kabul etmez” ifadesini kullandı.