BÖLGESEL GERGİNLİKTE SAĞDUYU ÇAĞRILARI
Kuveyt, Ürdün, Irak, Libya ve Umman, Hindistan ile Pakistan arasındaki tırmanan gerginliğe yönelik iki ülkeye “sağduyu ve diyalog” çağrısı yaptı. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde gerçekleşen terör saldırısı sonrası artan gerilimin endişe ile takip edildiği ifade edildi. Açıklamada, Kuveyt’in bölgesel ve uluslararası meselelerin çözümünde sağduyulu davranılması ve diplomatik sürecin desteklenmesi konusundaki kararlılığı vurgulandı.
DİPLOMATİK ÇABALARIN DESTEKLENMESİ
Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlikten duyulan endişeyi dile getirerek, bölgede adil bir barışın sağlanması ve güvenlik ile istikrarın güçlendirilmesine yönelik her türlü diplomatik çabanın desteklendiğini belirtti. Irak Dışişleri Bakanlığı ise, iki ülke arasındaki krizin daha da derinleşmesini önlemek için diplomatik yolların kullanılması ve sağduyulu olunması gerektiğini ifade etti.
İSTİKRAR İÇİN DİYALOG ÖNERİSİ
Libya Dışişleri Bakanlığı, Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlikten kaygı duyduğunu belirterek, bölgede gerilimin azaltılması ve istikrarın pekiştirilmesi için diyalog ve diplomatik çözüm yollarının benimsenmesi çağrısında bulundu. Umman Dışişleri Bakanlığı da benzer bir şekilde, Hindistan ile Pakistan arasındaki anlaşmazlıkların “diyalog” yoluyla çözülmesi gerektiğini duyurdu.
GEÇMİŞTEKİ UYARILAR VE TEPKİLER
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, daha önce yaptığı açıklamada Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlik ve sınır bölgelerindeki karşılıklı saldırılardan duyduğu endişeyi ifade etmişti. Açıklamada, “Pakistan ve Hindistan’a gerginliğin azaltılması, tansiyonun düşürülmesi, anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve bölge halklarının iyiliği için istikrar ve barışın sağlanması amacıyla çaba sarf edilmesi” çağrısı yapılmıştı.
Pahalgam’daki terör saldırısı, 22 Nisan’da Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde silahlı kişilerin turistlere ateş açması sonucunda 26 kişinin hayatını kaybetmesine, birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı. Hindistan, saldırıyı düzenleyenlerin Pakistan’dan geldiği suçlamasında bulunmuş, “İndus Suları Anlaşması”nı askıya alarak, Pakistanlı diplomatik personelin ülkeyi terk etmesini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerini askıya almıştı. Pakistan ise bu suçlamaları reddederek, Hindistan’ın diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş ve “İndus Suları Anlaşması”na yönelik müdahalenin savaş nedeni olacağını belirtmişti.