Tek tip askerlik, bedelli askerlik derken inanılmaz bir bilgi kirliliği başladı. Ağzı olan konuşunca, belirsizliğin ayyuka çıkması kaçınılmaz oldu. Çünkü herkesin kendine münhasır bir fikri var ve herkesin fikri kendine göre en doğru ve düz olanı.
Bedelli askerlik…
Muhtelif sebeplerle askerliğini geciktirmiş, yaş ilerledikçe ve koşullar değiştikçe askerliğini yapamaz hale gelmiş vatandaşların derdini anlıyorum. Yaşı ilerlemediği halde hayata erken yaşta atılmanın verdiği handikap ile askere gitmesi imkansız olmuş gençleri de anlayabiliyorum. Net olayım; bedelli askerliğin çıkması gerektiğini söylüyorum.
Bunun adının "bedelli" olması ve "para karşılığında" yapılması kimsenin gücüne gitmesin. Bu milletin silah tutan gençten daha çok; fikir üreten, ülkeye girdi sağlayan, istihdam alanları oluşturan genç dimağlara ihtiyacı var. Eğer askere giderse yerine alternatifi olmadığı için personellerini işten çıkarıp, kapıya kilit vuracak, eğitimine ara verip fikir üretimini erteleyecek onlarca genç tanıyorum. Açıkçası profesyonel ordunun olmadığı bir yerde bedelli askerliğin zaruri olduğunu düşünüyorum.
Hem de ara ara uygulanan bir sistem olarak değil, yaş sınırı gözetilmeden devamlı uygulanan sürekli bir sistem olmasını istiyorum.
O zaman daha modern, fikirlere ve iş gücüne önem veren, orijinal bir ülke oluruz. Yoksa olamayız. Bu kadar basit.
Tek tip askerlik…
Tek tip askerlik son zamanların gündemine damgasını vurmuş, en yoğun gündemlerin arasından bile sıyrılıp, sıcaklığını korumuş sansasyon bir konu. Mesela üniversite mezunu olmayan gençler, üniversite mezunu vatandaşlar gibi askerliği kısa süreli, eşit yapmak istiyor ve bunu sürekli güncel tutuyor. Üniversite mezunu gençler de buna; "Olur mu öyle şey canım! Zaten üniversite mezunu olunca diplomasız işsizler oluyoruz, o zaman neden okuyoruz?" gibi bir soruyla karşı çıkıyor. Eh haklılar da.
Kendini bildi bileli profesyonel askerliği savunan birisi olarak profesyonel ordudan umudumu kesmiş bulunuyorum. Dağda büyüyüp havada takla atarken şarjör değiştirmesini öğrenen profesyonel teröristin karşısına, 21 yaşındaki ana kuzusu genç delikanlıyı çıkarmak benim askerlik anlayışıma ters. Ama ben umudumu kestim. Türkiye’de maalesef bazı şeyler "böyle gelmiş, böyle gider" mantalitesi ile işliyor. Bu sebeple ben, eğer askerliğin tek tip olması hedefleniyorsa, bu çıkmaza sadece bir öneri sunabilirim.
Vatan borcunun ifası tek tip olacaksa; üniversite mezunu askerlerin tümü maaşa bağlanmalı, imtiyazlar sağlanmalı ve rütbeleri iyileştirilmeli. Koğuşlar mutlaka ayrı tutulmalı. Aldıkları eğitimin farkı, uzaktan ya da yakından bakıldığında üniversite mezunu olmayanlardan mutlaka daha farklı görünmeli ve kültürel faaliyet alanları genişletilmeli. Ancak o zaman adaletli bir tek tip askerlikten söz edebiliriz. Çünkü üniversite mezunu olanla olmayan arasındaki kültür çakışması, her alanda çeşitli şekillerde tezahür edecektir.
"Askerlik tek tip mi olmalı mı" diye bana soracak olursanız; "evet olmalı" derim. Çünkü askerlik süresi çok uzun ve bu uzun zaman, yerine oturan taşları oynatıyor. Her yaşın ayrı bir güzelliği var. O yaşın güzellikleri silah altında geçip gidiyor.