MEHMET ŞAHİN’İN ETKİNLİĞE KATILIMI VE İŞBİRLİĞİ FIRSATLARI
Türk iş insanı Mehmet Şahin, Çin’in kuzeyindeki Tianjin Belediyesi’nde düzenlenen Çin-Shanghai İşbirliği Örgütü Sürdürülebilir Kalkınma Endüstriyel Yatırım Tanıtım Etkinliği’ne katılarak Shanghai İşbirliği Örgütü’ne üye ülkelerden gelen birçok girişimciyle tanışma fırsatı buldu. Enerji, otomotiv, tarım ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteren Hattat Holding A.Ş.’nin Küresel Satın Alma ve Lojistik Başkan Yardımcısı olan Şahin, “Bu etkinliğe katıldığım için gerçekten minnettarım. Çok sayıda Çinli ya da Rus yatırımcı ve ortakla karşılaşıp işbirliği yapabileceğimizden eminim” dedi.
ÇİN KÖMÜR TEKNOLOJİSİ İLE YENİ PROJELER
Etkinlik sırasında somut işbirliği konusunda birçok ön adımın atıldığını belirten Hattat, “Değerli ortağımız Çin Kömür Teknolojisi ve Mühendislik Grubu ile bazı kömür temizleme projelerine yatırım yapmak için görüşüyoruz. Görüşmelerin başarılı olacağından eminim” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Türkiye ve çevre ülkelerde motor montajı, üretimi ve dağıtımı konusunda Çinli motor üreticileriyle üst üste iki toplantı yapılacağını da sözlerine ekledi. Hattat, Türkiye’deki güneş enerjisi tarlalarında rüzgar türbini üretimi hakkında bazı görüşmeler gerçekleştirildiğini de aktardı.
ŞANGHAİ İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ ZİRVESİ VE AVANTAJLAR
Çin’in Tianjin kenti, sonbaharda Shanghai İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapacak. Yan etkinliklerden biri olan bu tanıtım etkinliği, Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinde önemli ilerleme kaydettiriyor. Çin Kömür Teknolojisi ve Mühendislik Grubu’na bağlı Uluslararası Mühendislik Limited Şirketi Genel Müdürü Ye Yong, Shanghai İşbirliği Örgütü’nün işletmelerin küreselleşmesine önemli bir platform sağladığını belirtti. Ye, “Çin’in çözümlerini yerel ihtiyaçlarla birleştiriyor, Hattat gibi Türk müşterilere tekli makine ve madencilik ekipmanlarında Çin avantajlarının yanı sıra hidrojeolojik arama ve yönetim gibi özel teknik hizmetler sunuyoruz” dedi.
Türkiye’nin DOĞAL KAYNAKLAR VE GELİŞİMİ
Doğal kaynaklar açısından zengin olan Türkiye’de ekonomik kalkınmayla birlikte enerji üretimine yönelik talebin artması gözlemleniyor. Şahin, Çin’in maden kaynaklarının geliştirilmesi konusunda ileri teknoloji ve deneyime sahip olduğunu ifade etti. 2007 yılından beri madencilik teknolojisi ve ekipman tedarikinde Çin Kömür Teknolojisi ve Mühendislik Grubu gibi 50’den fazla Çinli şirketle işbirliği yürüten Hattat, “Çinli şirketler, kömür madenciliği projelerimizdeki pek çok teknolojiyi destekliyor” dedi.
YEREL İŞ FIRSATLARI VE GELECEK HEDEFLERİ
Şahin, şirketin uzun ayak madencilik operasyonlarına ve maden kaynaklarının geliştirilmesine yardımcı olmak adına Sany’nin madencilik ekipmanlarını Türkiye’ye ithal ettiğini hatırlattı. Çinli işletmelerin göstermiş olduğu başarılı performans sayesinde birçok Türk üretici de Çinli şirketlerle işbirliğine yönelmekte ve bu durum yerel halk için pek çok iş fırsatı yaratıyor. “Geçmişte, özellikle madencilik projelerinde, şirketler Avrupalı üreticilere yöneliyordu, ancak Çin ile kurulan başarılı işbirliğinden sonra artık Çin’e yöneliyorlar” diye konuştu. Hattat, artan ticaretle birlikte Çin’in Hangzhou şehrinde Hema İthalat ve İhracat adlı bir şirket kurdu.
ŞANGHAİ İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NÜN GELECEĞİ
Şahin, “Kömür madenciliği projelerinin ötesinde, Çinli ortaklarımızın rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik ve gayrimenkul sektörlerine yatırım yapmalarını içtenlikle umuyoruz” dedi. Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında 890 milyar ABD doları değerine ulaşacak olan Çin ile Shanghai İşbirliği Örgütü üye ülkeleri, gözlemci ülkeleri ve diyalog ortakları arasındaki ticaret, rekor kırarak Çin’in toplam dış ticaretinin yaklaşık yüzde 14,4’ünü oluşturuyor. Şahin, “Shanghai İşbirliği Örgütü büyümeye ve gelişmeye devam ederken, Türk işletmeleri fikir alışverişinde bulunmak ve ilgili faaliyetler aracılığıyla yenilik aramak için harika bir platforma sahip” dedi. Etkinliğin iyi bir başlangıç olduğunu ve yaklaşan Shanghai İşbirliği Örgütü Zirvesi’nin, katılımcı ülkelerin temsilcileri arasında karşılıklı anlayışı ve gelecek planlamasını daha da teşvik edeceğini dile getirdi.