Ankaragücü-Rizespor maçının sona ermesinin ardından Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve çok sayıda kişinin hakem Halil Umut Meler’e saldırması, Türk ve dünya futbol camiasında şok etkisi yarattı. Bu utanç verici olaya nasıl ulaştık? Bu rahatsız edici olaya ışık tutmak için eski bir hakemin bakış açısına dönüyoruz.
Hakemler, kulüpler, oyuncular ve taraftarların yanı sıra futbolun hayati bir parçasını oluşturur. Ancak Türkiye’deki mevcut futbol iklimi, hakemlerin hata yapmasına çok az yer veriyor ve onları daha fazla hataya iten zincirleme bir reaksiyon yaratıyor.
Gerginlik tırmandı ve kimsenin tanık olmak istemediği bir hakeme karşı benzeri görülmemiş bir şiddet eylemine yol açtı. Ankaragücü-Rizespor maçının bitiş düdüğünün ardından yaşananlar, Türk futbol tarihine kara bir leke olarak hatırlanacak.
Çeşitli çevrelerden gelen açıklamalar arasında, hakemler bu olay hakkında ne düşünüyor? Sorularımızı eski hakem ve spor yazarı Murat Fevzi Tanırlı’ya yönelttik. Bu olay bir dönüm noktası mı oldu, yoksa hızla eski düzene mi döneceğiz? Bu tür olaylar hakemleri nasıl etkiliyor ve Hakem Komitesi’nin (MHK) herhangi bir sorumluluğu var mı? Tanırlı içgörüler sağlar.
Tanırlı, hakemlik günlerinde benzer bir şiddet eylemi yaşayıp yaşamadığının sorulması üzerine, “Her hakem gibi ben de çok fazla sözlü tacize maruz kaldım ama kendim hiç fiziksel şiddet görmedim. Ancak buna sık sık şahit oldum” dedi. Özellikle alt kademe liglerde maç sonrası saldırılarla ilgili endişelerini dile getirdi ve hakemleri korumak için ciddi önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Bu olayın sonrasını ve Türk futbolunda önemli değişikliklere yol açıp açmayacağını keşfederken bizi izlemeye devam edin.