KURTULUŞ MÜCADELESİNİN TEMELİ
Cumhuriyet’e giden yolda büyük adımlar atan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 105 yıldır milli iradenin simgesi olmaya devam ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, düşman işgali altındaki Anadolu ve Rumeli topraklarında Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcını sağlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de açıldı. TBMM’nin açılışı, kurtuluş mücadelesinin en önemli aşamalarından biri haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi’ne rağmen ülkenin işgale uğraması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a adım attı. Amasya Tamimi ve Erzurum ile Sivas kongrelerinde verilen kararlar, “ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı” prensibini ortaya koydu.
MECLİSİN AÇILIŞI VE GELİŞMELER
Osmanlı Mebusan Meclisi, 1919 sonbaharındaki seçimlerin ardından, 12 Ocak 1920’de 168 üyesinden 162’sinin katılımıyla toplandı. Mustafa Kemal, Erzurum milletvekili seçildi, ancak Ankara’da kaldı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yanlısı milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bu meclis, 28 Ocak 1920’de yaptığı gizli oturumda Misakımilli’yi kabul etti. İstanbul’un 16 Mart’ta işgali ve Milli Mücadele yanlılarının tutuklanmaları ile birlikte, milletvekilleri ve aydınlar Ankara’ya yönelmeye başladı. Mebusan Meclisi 18 Mart’ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesine karar verdi. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mart 1920’de yayımladığı genelgede “Ankara’da olağanüstü yetkili bir Meclis” toplanacağını duyurdu. Genelgede, “Ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir Meclisin Ankara’da toplantıya çağrılması” istendi. Seçimle belirlenen milletvekilleri ve Osmanlı Mebusan Meclisi’nden Ankara’ya gelen milletvekillerinden 84’ü, ilk Mecliste yer aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını duyurdu.
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
23 Nisan 1920’de, Hacıbayram Camisi’nde cuma namazının kılınması ve kurbanların kesilmesinin ardından ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 105 yıl önceki açılışı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş çabasının en önemli safhalarından biri olarak kabul ediliyor. “Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir” diyen Atatürk, TBMM’nin ilk başkanı olarak Meclisin 4. toplantı yılının açılışında bu konunun önemine dikkat çekti. Atatürk’ün sözleri tutanaklara şu şekilde yansıdı: “Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır.”
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1921’de milli bayram olarak kutlanmaya başladı. 23 Nisan’ın Milli Bayram Addine Dair Kanunu, Birinci Büyük Millet Meclisinin açılışından bir yıl sonra, 23 Nisan 1921’de kabul edilip, 2 Mayıs 1921’de yürürlüğe girdi. 1921’de milli bayram olarak kutlanmasına karar verilen 23 Nisan, Atatürk’ün himayesinde 1927’de ilk kez Çocuk Bayramı olarak kutlandı. Türkiye, dünyada çocuklarına bayram hediye eden ilk ve tek ülke olmayı sürdürüyor. 23 Nisan, 27 Mayıs 1935’te çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak kutlanmaya devam ederken, 1981 tarihli Kanun’da 20 Nisan 1983’te yapılan değişiklikle “23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı”nın adı, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak değiştirildi.