Türkiye’nin Deprem Bölgesine Dünya Bankası Desteği

HUMBERTO LOPEZ’İN BASIN TOPLANTISI

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, İstanbul’da gerçekleştirilen bir toplantıda basın mensuplarının sorularına yanıt verdi. Lopez, Türkiye’de deprem bölgelerine şimdiye kadar sağlanan 3 milyar dolarlık kaynağın yanı sıra bu yıl içinde 1 milyar dolarlık bir kaynağın daha ayırıldığını belirtti ve “Bununla beraber toplamda 4 milyar dolarlık bir kaynak sağlanmış olacak.” dedi. Ayrıca, Dünya Bankası ve IFC’nin dünya genelinde aynı şehirlerde birlikte çalıştığını, Türkiye’de ise durumun farklı olduğunu, çünkü Dünya Bankası’nın Ankara merkezli, IFC’nin ise İstanbul merkezli çalıştığını ifade etti.

PROGRAMLARIN HEDEFLERİ

Lopez, ülkeler bazında stratejik çerçeve içerisinde programlar organize ettiklerini, bu programların büyümeyi desteklemek ve hızlandırmak amacı taşıdığını aktardı. Toplumun büyümenin bir parçası haline gelmesi ve büyümeden faydalanarak dayanıklılığın artırılması hedeflendiğini söyledi. Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliğiyle projeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Lopez, verimliliği artırmaya yönelik projelere odaklandıklarını belirtti. Deprem bölgesinde altyapı, sağlık, su dağıtım sistemleri, hastaneleriyle ilgili projeleri sürdürdüklerini kaydetti.

DESTEK PROGRAMLARI

Lopez, deprem bölgesinde etkilenen özel sektör şirketlerine destek sağlamak için IFC’nin yürüttüğü projeleri de dile getirdi. “IFC’nin sağladığı destekle, deprem bölgesinde nakite ihtiyacı olan firmalara nakit sağlanabilmesi konusundaki çalışmaları sürdürdüğümüzü” açıkladı. Lopez, tarım ve hayvancılıkla ilgili projelerin de önemli olduğunu vurguladı ve toplamda 4 milyar dolarlık bir kaynağın sağlanacağının altını çizdi.

YATIRIMCILARIN GÖRÜŞLERİ

Lopez, Türkiye ekonomisinde yapısal reformların yarattığı öngörülebilirlik ve istikrarın yatırımcılar üzerindeki etkisine değindi. Yatırım yapan firmaların sadece 3-5 yılı değil, 10-15 yılı baz alarak yatırım yaptığını belirtti. Güvenilirlik, enerjiye erişim ve ulaşımın önemini dile getiren Lopez, 10 yıl önceye göre enerjide yenilenebilir kaynakların kömürle rekabet ettiğini vurguladı. Bu dönüşümün gaz ve petrol ithalatını azaltacağını ve enerji maliyetlerini düşüreceğini ifade etti.

LOJİSTİK MERKEZ OLMA HEDEFİ

Türkiye’nin lojistik merkez olma iradesinin olduğunu aktaran Lopez, “Ülke çok net bir efor harcıyor bununla ilgili.” dedi. Türkiye’nin fiziksel olarak bir köprü işlevi gördüğünü ve jeopolitik olarak batıya yönelmiş bir ülke olduğunu belirtti. Türkiye’nin altyapı projeleriyle büyük bir coğrafyayı birbirine bağlama potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Lopez, “Orta Koridor, Kalkınma Yolu Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerindeki demir yolu projesi” gibi projeleri örnek gösterdi.

ELEKTRİKLİ DEMİR YOLUNA DESTEK

Lopez, Dünya Bankası’nın Türkiye’nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırmak amacıyla sağladığı 660 milyon dolarlık finansmanı hatırlatarak, bunun yalnızca düşük karbonla ilgili olmadığını, doğu-batı arasındaki maliyetin de düşürülmesi gerektiğini belirtti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde mevcut bir kara yolunun bulunduğunu, raylı sistemin kurulması için gerekli altyapı projelerine destek çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.