Türkiye’nin SDG Diplomasi Başarısı Anlamlandı

DARBENİN ARDINDAN GELEN GELİŞMELER

Lazkiye’deki darbe girişiminin bastırıldığı günde, YPG’nin çatı yapılanması olan SDG’nin Suriye ordusuna katılmayı kabul etmesi Türkiye tarafından olumlu karşılandı. SDG’nin fiilen ortadan kaldırılıp kaldırılmayacağı ise takip ediliyor.

ATILACAK ADIMLARA DİKKAT

SDG’nin Suriye ordusunun yapısına dahil edilmesi kararı ve sonrasındaki uygulamalar Türkiye tarafından titizlikle izleniyor. Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ile SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin arasında, Suriye topraklarının birliğini vurgulayan ve bölünmeyi reddeden bir anlaşmanın imzalanmasının ardından gözler bundan sonraki adımlara çevrildi.

ORDU İÇİNDE ORDU OLMAZ

Ankara, terör örgütünün tasfiyesi konusunda net bir tutum sergiliyor ve Suriye hükümetiyle yakın işbirliği içinde hareket ediyor. Bu doğrultuda, terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG silah bırakacak, ele başları ve yabancı örgüt mensupları Suriye’yi terk edecek. Silahlı gruplar, Suriye ordusu içinde ayrı bir yapı oluşturmayacak şekilde, Savunma Bakanlığı bünyesinde ulusal ordunun bir parçası olarak yer alacak. “Devlet içinde devlet, ordu içinde ordu olmaz” anlayışına dayanarak, SDG, Suriye ordusunda ayrı bir blok olarak yer almayacak. Ankara, anlaşmanın gerekliliklerini görmek istediğinden, temkinli olunması gerektiğinin altını çiziyor. Özellikle terör örgütünün kontrolünde bulunan ve yapılan bu anlaşma ile Suriye devletine devredilen petrol çıkarılan bölgelerde Şam yönetiminden gelen talimatların yerine getirilip getirilmeyeceği dikkatle izlenecek.

DEAŞ HAPİSHANELERİNE YÖNETİM

YPG’nin elindeki DEAŞ hapishanelerinin güvenliği meselesi, Birleşik Güvenlik Zirvesi’nde ele alındı. Türkiye, Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan’ın katılımıyla gerçekleştirilen bu zirvede, DEAŞ ile mücadelede koordinasyon sağlamak amacıyla ortak bir operasyon merkezi kurulması kararlaştırıldı. Suriye hükümeti bu kampları devralacak ve düzeni sağlama konusunda iş birliği gerçekleştirilecek. Operasyon merkezinin Türkiye veya Ürdün’de kurulması planlanıyor ve bu konudaki hazırlıkların başlandığı bilgisi alındı. Ayrıca, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’nde askerî ataşe olarak görevlendirilen Hasan Göz, görevi sırasında iki ülke arasındaki askerî görüşmelerin hızlanması öngörülüyor.

SURİYE İLE MÜZAKERENİN PERDE ARKASI

Türkiye gazetesi, Suriye Devlet Başkanı Ahmet El-Şara ile YPG elebaşı Ferhat Abdi Şahin arasındaki görüşmenin arka planı hakkında önemli bilgiler elde etti. Türkiye’nin ABD, Avrupa ve Körfez ülkeleri ile yürüttüğü yoğun diplomasi, varılan mutabakatta etkili oldu. Bağımsız Kürtler Birliği Başkanı Abdulaziz Temo, “Yaklaşık 30 bin kilometrekarelik Suriye’nin doğu ve kuzey bölgesinde 10 yıllık işgal ve kâbus sona erdi, artık yeni bir dönem başlıyor” dedi.

TSK’NIN ETKİSİ VE ANLAŞMA ZORUNLULUĞU

PKK’nın Suriye uzantısı PYD-YPG-SDG’nin masaya oturmasının sebepleri arasında Türkiye’nin operasyon kararlılığı ve yürüttüğü yoğun uluslararası diplomasi yer alıyor. Rakka’da SDG yönetim kadrosundan bir militan, “Bu anlaşma bizim açımızdan zorunluluğa dönüştü. Tüm kara mobilizasyonumuz Türk kara ve hava güçlerinin müdahaleleri nedeniyle bitme noktasındaydı. Rejim değişikliği ve uluslararası durum nedeniyle mutabakat dışında fazla seçeneğimiz kalmadı” ifadelerini kullandı.

SOKAKLARDA SEVİNÇ GÖSTERİLERİ VE TEPKİLER

PKK işgal altındaki bölgelerde anlaşma sonrası özellikle Arap sivillerin sokaklara çıkarak sevinç gösterisinde bulunduğu belirtiliyor. SDG yetkilileri, Kandil kadrosunun anlaşmadan rahatsız olduğunu belirtiyor. Kandil’in önemli isimlerinden Mustafa Bayık, anlaşmaya karşı gelen gençlik yapılanmasını sokağa dökerek Ferhat Abdi Şahin’i hain ilan etti.

YENİ YAPILANMALAR VE PLANLAR

Kamışlı’da son gelişmelerden rahatsız olan Bahoz Erdal, Rakka’ya geçerken, SDG, YPG, PYD gibi yapıların feshedilmesi durumunda yeni bir paravan örgüt kurma kararlılığında olanların olduğu bildiriliyor. Hat, Yak, Tol gibi yapılar, Şam’la yapılan mutabakatın dışında kalacak bir mücadele içine girmeyi planlıyor.

TERÖRİSTLERİN SINIRDIŞI EDİLMESİ

Şara-Şahin mutabakatı ile ilgili olarak Suriyeli Bağımsız Kürtler Birliği Başkanı Abdulaziz Temo, sahada yaşanacak gelişmeler hakkında, ABD’nin süreçte aktif rol alacağını ve PKK’nın sahada çok üstten gelen taleplerinden çoğundan vazgeçeceğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye’nin DEAŞ kamplarının kontrolü ve birçok bölgede gözlemci güç olarak görev alacak. 11 bin PKK militanının Suriye’den silahsız bir şekilde çıkarılması planlanmakta ve ilk etapta 7 bin 500 kişinin Suriye ordusuna entegre edilmesi bekleniyor.