Dt. Fulya Üçem, bu tür rahatsızlıkları olan kişilerde uyku bozukluğu, yorgun uyanma, baş ve boyun ağrıları gibi belirtilerin görülebildiğini ve bu kişiler de sabah uyandıklarında çiğneme kaslarında ve dişlerinde ağrılar hissedebileceklerini belirtiyor.
Bruksizmi olan kişiler, uyanıkken (uyanık bruksizm) veya uyku esnasında (uyku bruksizmi) bilinçsizce dişlerini sıkabiliyor. Ancak gün içerisinde farkındalık daha yüksek olduğu için kişi bu durumun etkilerinden kaçınabiliyor.
Hastalığın tedavisindeki amaç, bu rahatsızlığa sebep olan primer etkenin tespit edilip tedavi edilmesi ve bu süreçte dişlerde, çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmak. Dt. Fulya Üçem, diş gıcırdatma tedavisinde primer etken tedavi edilene kadar uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile üst çene için yapılan sadece dişler üzerine oturan 2 mm kalınlığında şeffaf bir plağın kullandırıldığını, “Gece plağı” denilen bu apareyin tek başına yeterli olmadığı durumlarda botox gibi bazı ek tedaviler uygulanabileceği belirtiliyor.
Üçem, “Bruksizm’in sebebi dental kaynaklı olmadığı, stres kaynaklı olduğuna karar verilirse psikiyatri ile ortak bir çalışma içersine giriliyor. Eğer dental kaynaklı olduğu düşünülür ve maloklüzyona bağlı bruksizm teşhisi konulursa hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi gerekebiliyor. Eksik olan dişlerin yerine konulabilmesi ya da aşınmış dişlerin onarılması için protez uygulamaları yapılabiliyor. Diş sıkma ve gıcırdatma sonucu çene ekleminde ki deformasyona bağlı başka sorunlar ortaya çıkabiliyor. Uzun süreli bruksizm sonuncunda massater kas hacmi sürekli sıkmaya bağlı olarak artmakta olup çenenin köşelerinde ki bu hacim yüz yapısının daha kare gözükmesine sebep oluyor Dolayısıyla bruksizm tedavisi sonucun da alt yüzde bir incelme çenenin önden bakıldığında küçülmesi ve V-yüz dediğimiz görüntü ortaya çıkıyor.” diyor.
Bruksizm tedavisinde, Dt Fulya Üçem, sadece tek bir tedavinin yeterli olmadığını, plak botox ve en önemlisi bruksizme sebep olan etkenin ortadan kaldırılmasına yönelik bir tedavinin uygulanması gerektiğini vurguluyor. Üçem, plak ve botox tedavisi hipertrofiye uğramış olan kasın rahatlamasını ve çenenin doğru konumlanmasını sağlayacak olup bu esnada altta yatan primer etkenin de tedavisi ile hastanın bu alışkanlığı rahatlıkla bırakabileceğini belirtiyor.