“Yenidoğan Çetesi” Davası 28 Nisan’a Eretlendi

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA DURUŞMALAR DEVAM EDİYOR

Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” davası olarak bilinen ve bebek hastalarının daha önceden anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilerek ölümlerine neden olunduğu iddiasıyla yargılanan 29’u tutuklu 58 sanığın dördüncü duruşmasında sanık ve tanıkların sorgulanmasına devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Senanur Ünlü, “Yeni doğum yaptım. 5 aydır tutukluyum. Bana örgüt üyesi diyorlar ama ben örgütün ne olduğunu burada öğrendim. Para aklıyorlar denildi ama benim evim bile kira. 1.5 yaşında çocuğum var. Ben nasıl böyle bir şey yaparım. Benim sütüm bile kesilmedi. Ben başka bir anneye bu acıyı nasıl çektiririm. Beraatimi istiyorum. Ev hapsine bile razıyım yeter ki çocuğum yanımda olsun.” şeklinde ifade verdi.

TUTUKLULUKLARININ DEVAMINA İHTİYAÇ VAR

Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu avukatları, tanıkların kurum aleyhine olan beyanlarını mahkeme tarafından kabul edilmedi. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Hakan Doğukan Taşçı, “11 hastaneden sorumlu olduğum söyleniyor ancak bu 11 hastaneyle tek bir irtibatım dahi yok. Ben bu koordinasyonu nasıl sağladım o zaman. Birinci hastanesinde sorumlu doktordum ama orada da başka birisinin adı geçiyor; sorumlu doktor olarak. Opara bebekle ilgili de şunu belirteyim. Savcılıkta bana, ‘Bebeğin öldüğünü nasıl anlamazsın’ diye sordular başka hiçbir şey sormadılar ama bilirkişi raporu yanlış yazılmış. Opara bebek için yaşasın diye ilaç verdim; vermeseydim bu sefer de vermediğim için tutuklanacaktım.” dedi.

ANLATTIKLARI KABUL EDİLMİYOR

Tanık Yaren Sena, Opara bebekle ilgili “Bebek sağdır dedi ama kabul etmiyorum. Mesele hastanın öldüğünü fark etmemeleri. Saatler geçmişti. Ona ‘Sen nasıl fark etmedin öldüğünü’ dedim; bana, ‘E ben sana dedim’ dedi. Ben bebeğe kalp masajı yaptığını ilk defa dün burada dediği zaman öğrendim. Bana deseydi zaten ben kalbinin durduğunu anlar, ‘Kalp masajı yap’ derdim. 1 yıldır tutukluyum, ne biliyorsam anlattım. Suçum var mı, evet ben bunu kabul ettim. Çöpe gidecek ilaçları sattım bunun için pişmanım ama bunun dışında başka hiçbir suçum yok. Fırat Sarı ile hiçbir bağım yok.” şeklinde konuştu.

BEBEKLERİN DURUMU SÖYLENDİĞİ GİBİ DEĞİL

Tutuklu sanık Hüseyin Günerhan, “Ben olaydan aylar önce hastaneden ayrılmıştım. Kaya bebek öldüğünde ben hastanede çalışmıyordum. İnsanlar bizden nefret ediyor. Cezaevinde bizi öldürmeye çalışıyorlardı. En beter katil biz olduk. Siz de hakkınızı helal edin belki bir daha görüşemeyiz. Daha fazla kendime eziyet etmek istemiyorum, ben çok yoruldum. Adalet bekliyorum.” dedi. Diğer tutuklu sanık Mehmet Gürül, “Ben Fırat Sarı’dan maaş alıyorum diye tutuklandım. Benim suçum yok ki 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı’dan alıyordum. Bunu da hastane yönetimi karar verdi. Benim bir suçum yok. Bana örgüt üyesi diyorlar ama bunu kabul etmiyorum. Hastane yönetimi beni Fırat Sarı’ya şikayet etti.” şeklinde ifade verdi.

DEVLETİN KORUMASINDAYIM

Tutuklu sanık Murat Mantuş ise savunmasında, “Öncelikle devlet terbiyesiyle büyüdüm. Benimle ilgili tebligat gelir gelmez hemen yurtdışından ülkeye geldim. Kaçma şüphem yoktur. Ayrıca ek olarak, burada her ne kadar dolandırıcılık suçundan tutuklanmış olsam da örgüt üyesi ve kazara ölüme sebep olmak suçundan da soruşturma altındayım. Benim ömrüm örgütlerle mücadele etmekle geçti. Hiçbir örgüte üye olmadım, hiçbir menfaat sağlamadım.” dedi.

DAVANIN ARKA PLANINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakmak ve hastaların durumunu daha ağır göstermek olduğunu ortaya koyuyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği hastanelere yatırıldığı belirtiliyor.

CEZALAR VE RUHSAT İPTALLERİ

İddianamede, sanıklara yüksek hapis cezaları talep ediliyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan toplam 582 yıl hapis cezası isteniyor. Ayrıca, İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bunun yanı sıra, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etti. Duruşma, sanık avukatlarının beyanlarının alınması amacıyla 28 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.

ÖNEMLİ

Sudan Zehirlenen 69 Kişi Hastaneye Gitti

Bolu'daki dört köyde 69 kişi içme suyundan etkilendi. Olay üzerine soruşturma açılırken, su örneklerinde ilk analizler olumlu sonuçlar verdi.

Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi İddiası

Ağrı Dağı'nda Nuh'un Gemisi'ni araştıran bilim insanları, uzun süren çalışmalarının ardından önemli bir kanıt bulduklarını açıkladı. Bu geminin, antik bir sel felaketinde hayata destek olduğu söyleniyor.

Daha Fazlası!