YENİ YIL SOFRALARINI PLANLAMAK
Yılın son günü, aile ve dostlarla oluşturduğumuz sofrayı en üst düzeye çıkarmak amacıyla birkaç hafta önce kafamda çeşitli planlar yapmaya başlıyorum. Annemin sıkça kullandığı bir ifade vardır: “Artmazsa yetmez.” Bu düşünceyle büyümüş biri olarak, günlük yemeklerimi bile küçük ölçülerde hazırlamakta zorluk çekiyorum. Yılbaşı sofrası sonrasında karşıma çıkan ‘artan yemeklerin ne yapılacağı’ sorunu, zamanla bazı tariflere dönüşüyor. Artış olmaması gerektiği gibi, artan yiyeceklerin de atılması ya da israf edilmesi uygun olmuyor. Şimdiki sürdürülebilirlik anlayışım, geçmişteki ‘nimete saygı’ felsefemden geliyor.
YEMEKLERİN SAKLANMA KOŞULLARI
Çeşit ve miktar açısından fazla yemek pişirmeye birkaç gün önceden başlamam gerektiğinden, öncelikle saklama koşullarına dikkat ediyorum. Ön pişirme yapıp o gün birleştireceğim ürünleri, tam pişirdiğim zeytinyağlılarımı hızlıca soğutuyorum. Daha sonra ağzı iyi kapanan, tercihen cam saklama kaplarında buzdolabında bekletiyorum. Pişmiş yiyeceklerin tazeliği, sıcağa ne kadar az maruz kalırlarsa o kadar uzun süre korunuyor. Bu durum, yeni yıl sofrasının toplanma aşamasında da geçerlidir. Yemeklerin gece boyunca masada kalmaması için dikkatli olmalıyız; atıştırmalıkların kalabileceği bir durum söz konusu olsa da, ana yemekte kullanılan eti mutlaka hemen buzdolabına kaldırmalıyız.
ARTAN YİYECEKLERİ DEĞERLENDİRME
Pişmiş yiyecekler, buzdolabında birkaç gün boyunca dayanabiliyor. Eğer birkaç gün içinde tüketme şansınız yoksa, ertesi gün uygun porsiyonlara bölüp buzluğa atmanız en iyisi. Geçen yılbaşı, beef Wellington yapmıştım ve büyük bir kısmı artmıştı. Artan parçaları dilimleyip, 3 kişilik paketler halinde dondurdum. Böylece bu sayede, birkaç kez daha çekirdek ailemiz için özel sofralar kurmayı başardım.