YUNAN BASINI TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNİN GÜCÜNÜ KABUL EDİYOR
Yunan basını, kendi hükümetini savunma sanayisini canlandırmak için yeterli adım atmamakla eleştiriyor ve Türk savunma sanayisindeki hızlı ilerlemeleri tekrar kabul ediyor. Militaire sitesinde yer alan bir haberde, “Türkiye, savaş uçağı tasarımı ve üretimiyle ilgili niyetini duyurmaya başladığında bunun başarılı olup olmayacağına dair ciddi şüpheler vardı. Özellikle Yunanistan’da yıllardır Türkiye’nin çökeceğini ve izole olduğunu öngören bazı analistler gülüyordu. Ancak Türkiye, sadece KAAN savaş uçağı üretim programını ilerletmekle kalmadı, aynı zamanda Suudi Arabistan’a 100 adet bu tip uçağı satmak için görüşmelere başladı” deniyor. Türk savunma sanayisinin bu ilerlemesi göz önünde bulundurularak Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın büyük projelerle ilgili vaatlerinin gerçekçi olmadığı ve ülkenin mevcut savunma kapasitesinin artırılması için daha etkili adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
TÜRKİYE’NİN İHRACAT BAŞARISI
Ekfrasi sitesi, “Türkiye, 5. nesil KAAN savaş uçakları üretirken biz vida bile üretemiyoruz” başlığını kullanıyor. Suudi Arabistan’a KAAN savaş uçağı satılması halinde bu anlaşmanın Türkiye için rekor bir ihracat anlamına geleceği belirtiliyor. Haberde, Türkiye’nin bölgede önemli bir savunma tedarikçisi olarak önem kazandığına da dikkat çekiliyor. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan’ın Türkiye’den Bayraktar Akıncı insansız hava aracı ve Ejder Yalçın zırhlı araç satın aldığı ifade ediliyor.
YANLIŞ TAKTİK VE YENİ SAVUNMA SİSTEMİ İDDİASI
Yunanistan Savunma Bakan Yardımcısı Yannis Kefaloyannis, ülkesinin Ege’de yeni bir hava savunma sistemi hazırlığı içerisinde olduğunu bildiriyor. SKAI TV’ye konuşan Kefaloyannis, yapılacak ihaleler sonrası 2 yıl içinde hazır olacağına inandığı hava savunma sisteminin her türlü havadan gelebilecek saldırıyı durduracağını savunuyor. Ayrıca, “Bölgemizde egemenlik haklarımızı korumak için her an hazır olmamız gerektiği için tabii ki böyle bir sistem geliştireceğiz” şeklinde bir açıklama yapıyor. Söz konusu sistemin saldırma değil, koruma amaçlı olduğunu dile getiren Kefaloyannis, sistemin koruma alanının yalnızca Ege değil, Meriç’ten Meis’e kadar tüm bölgeyi kapsayacağını öne sürüyor. Kefaloyannis, Türkiye’nin Suriye ile deniz yetki alanlarını belirlemeye yönelik bir anlaşma yapması durumunda Yunanistan’ın bu anlaşmayı Türkiye’nin Libya ile imzaladığı benzer anlaşma gibi tanımayacağını ifade ediyor.